Biz insanlara atalarımızdan miras kalan pek çok önemli
atasözlerimiz vardır. Bu atasözlerimizdir,
bizlere yol gösteren doğruyu öğreten.
Atasözlerimiz
atalarımızın geçmişindeki denemelerin uygulamaların sonunda elde ettikleri öz olan
kazanamım gerçeklerdir. Bizlere uygulamarımızda yaptığımız, yapacağımız bütün
işlerde yol gösteren gerçek sözlerdir.
İnsanlar
bir işe başlarken ya da yaptığı işin ortasında bu atasözlerinden faydalanmasını
bilirlerse olumlu sonuç alırlar hem de yaptıkları yapmaya çalıştıkları işlerinde
zaman kaybetmezler.
Zaman
kaybı bir israftır, hele günümüzde, çok dikkat etmemiz gereken ön önemli
israflardan biridir. İçinde bulunduğumuz şu kötü zamanda, o kadar çok olaylar
olduğunu yazılı ve görsel medyadan görüyoruz ve işitiyoruz ki, bunlarla ilgili önlemlerde
zaman kaybetmeden bazılarının ülkemiz adına tetbirler alıması gerektiği gibi
adeta hepimize düşen bir görev haline gelmiştir.
Atalarımız
ne derler hepimiz biliriz “Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.”Bu söz
boşuna söylenmiş bir söz olamaz. Bir kişi veya kurum bir işe başlıyorsa yaptığı
işin sonucunun olumsuz olabileceğini bilmeli düşünmeli ve boşuna vakit
kaybetmeden, boşuna zaman israfı etmeden, işinden vazgeçmeyi yapabileceği
işlere dönmeyi kabullenmelidir.
Örneğin
helvacı, elindeki malzemelerle helva yapması bilirken sen bu helvacıya hiç
bilmediği onun asıl mesleği olmadığı halde, haydi gel bana bir de elbise yap
dersen sana ne der kızar değil’mi haklı olarak.
Kızar.
Ama sen bana illa’ da bunu da yapacaksın diye zoraki ısrar
edersen, onu zorlarsan bu defa adam başlar “havanda su dövmeye”
Uğraşır’ da uğraşır yapacağım diye, belki sonuç’ da
yapar da, amma onun yaptığı elbiseden başka herşeye benzer. İşe yaramaz,
giyilmesi istenmeyen beğenilmeyen, insanın üzerinde güzel görünmeyen bir elbise
olur çıkar ve böylelikle büyük bir zaman kaybedilmiş zaman israfı yapılmış
olur.
Lafı dolandırmadan şuraya getirmek istiyorum.
Memleketimiz son günlerde bir vatandaş olarak yazılı ve görsel medyadan
izlediğim kadarıyla çok zor olaylarının içine, saplanmış durumda.
Bu zorluktan çıkılması için, oy verdiğimiz seçerek
meclise gönderdiğimiz vekillerin bu zorlukları akıllarıyla çözmesi gerekir aksi
halde bizlerin oyu ile meclise giren bu kişilere, hakkımız helal olmayacağı
gibi bizlerin ödediği vergilerle aldıkları maaşlar da onlara haram olacaktır.
Görüyoruz onlarda memleketimizdeki her kötü durumun
farkındalar ve bizlerin memleketin huzuru için olayları çözebilecek bir hükümet
kurmaya uğraşıyorlar. Ama ne yazık ki havanda su dövüp vakit kaybetmekten başka
bir işte yapmadıkları aşikârdır.
Yazık oluyor bu memlekete beyler yazık, ne
yapacaksanız yuapın, elinizi çabuk tutun çok zor durumdaki memleketimizin, içindeki
sorunlarını çözecek bir hükümet kurun. Artık “havanda su dövüp” durmayın. Bu
memleket bu laik cumhuriyet atalarımızın kanlarıyla canlarıyla kuruldu bu
zamana kadar her dinden her mezhepden her ırktan insanlarla beraber bağımsız
hür yaşadığımız bir vatan bir ülke oldu.
Zaman, zaman güzel memleketimizi karıştırıp bizleri sağ
solla, ya da aleviydi veya sünniydi diyerek ayırmaya birbirimizi kırdırmaya
çalışanlar olduysa da bizler laik cumhuriyetimizin sayesinde, başkalarının başaramadıkları
kötü tezgâhın yeniden kurulmasına müsaade etmedik bundan sonra’da etmeyelim ne
olur.14 Ağustos 2015-08-14