1 Can Çiçeği

Öyle bir zamanda geldin ki; tam benden geçti dediğim andı. Duygularımı yeni yetmelere bağışlıyordum o vakit. Öylesine mazbut, mütevazı bir hayata hazırlanıyordum. Yeşil köşeme çekilip fesleğenleri sulayacak ve her saksıya ayrı isim verecektim. Solgun mevsimleri kabulleniyor, saçlarıma hafiften kar yağmasını yadırgamıyordum.

Bırakmıştım kendimi yaşamın kollarına. Hayatsa sürüp gidiyordu işte çaya şeker, fala kahve bahaneleriyle. Teyzelikte yaraşmıştı yanaklarımda gizlenen gamzelere. Yılların gidişine teslim olmuştum çoktan

 

Nerden bilecektim; bir gece ansızın çalınacağımı. Meğer; kalbim kapılarını açık bırakmış. Nerden düştü pır pır heyecan halleri ellerime. Yoksa bahar mı dolanıyordu ayaklarıma. Ey Tanrım içim niye  kıpır kıpır. Hani o çoktan unuttuğum kavak yellerimidir başımda esen. Serin bir sonbahar akşamında ay ışığı yüzümde parlıyor. Olabildiğince pembe şebnemler renk veriyor yanaklarıma. Taze tebessüm dudağımda yerini alıyor.
Seviyorumlardan türküler beğeniyorum.

 

Teşekkür ettim göklere uzanıp, iyi ki düştün bulutlardan can çiçeği. Hoş gelmişsin aşk… Buyur başım gözüm üstüne. Yastığın, yorganın gönül yüklüğümde, al çek üstüne bize ait ne varsa.

Yeter ki her daim hükmünü sür bu bedende.
 
 

nazlın...

 

( Can Çiçeği başlıklı yazı NazlıKaragöz tarafından 27.10.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.