Bazen karanlığı ardına alıp

Miş-li zamanlara amansız bir yolculuktur,

Dokunamamak,

Hissedememek,

Ayrı bir bedende nefes almaktır.

Özlediğinde yanmaktır,

Gittiğine ağlamaktır,

Aşk.

Yırtmaya kıyamadığım bir mektuptur,

Resim bazen,

Bazen de aradan yıllar geçse de hatırasını sakladığımız

Sevilenin ilk mesajıdır telefonda bekleyen.

 

Çoğu zaman yanıltır hisler,

Ağlatır b/öyle.

Sonra

Y/akar zaman.

Gidenin son gülüşü ve son bakışında saklı anılar,

Derinlerde hüzün yağmurlarına vesile olandır.

 

Bir gün daha böyle kapattı gözlerini

Ay giymiş entarisini

Şaşalı bir hüzünle üstüme geliyor.

Oysa tusunamiye kapılmış bir gemi

Van'da enkaz altında kalmış bir depremzedeyim şimdi.

Neyim kalmış!

Neyimi alabilirsin ki!

 

Rehberim aşk,

Yolluğum aşk

Yolculuğum aşk bu uğurda.

Ve dokunduğum her şey karaysa gözlerimde suç.

Baktığım gibi değil;

Görmek istediğim gibi görüyorum.

Her renkten güzeldi sana dokunmak

Hayalini kurmak her âlemden güzel,

Bakışındı güneş misali aydınlatan çehremi…

Şimdi
Gün ölü,

Ben ölü,

Ve salası okundu artık bu yürekte Aşk ölü...

 

 

 

( Aşk Ölü başlıklı yazı Ahmet Erbey tarafından 10.07.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.