bileklerime dolanan
ölü yaprakların kaderini değiştirip
baharı serecektiniz kucağıma
serecektiniz dünyayı yoluma
ilkyaz geldi yokluğunuzda
ikiye ayrıldı bedenim
diğeri hala ayazlarda
için yürüdüğüm ıssız yollara
dilime bir ıslık verecektiniz
verecektiniz çiçek tutmuş dağları ellime
bir deli rüzgar esti yokluğunuzda
pembezar buluttan gömlek giydim
kayıp gitti pembe düşler ıssızlığımda
hani soludukça tirşemi bulut saracaktı
gök yüzüne mavi saldıklarımızın aksi
saracaktı her
yanımızı örme günler
hayaldir dedi uç uç böceği aldırma
başımı önüme eğdim yokluğunuzda
toprak kokuyordu her yer
bahar yağmuruydu yüzümü ıslatan
gözyaşlarımı uç uç böceği götürdü
hani bana kuzeydeki
yıldızın tepesine ev yapacaktınız
mavi gökyüzüne kanatlanacaktım
kanatlanacaktım aşka
öbek öbek mutluluk toplayacaktım
şimdi dağlar mı var dağların ardında
kopan “ hiç’in “evi orda diyorlar
oysa ben
göçlerdeyim yokluğunuzda
ellerim kuş kanadı şakaklarımın arasında
hani ben bahar çiçeği iken
dallarda
gökten yere güneşi indirecektiniz
indirecektiniz tüm melekleri yeryüzüne
bir şeytan musallat oldu yokluğunuzda
omzunuzda dinlenen kadınların saç telleri
ile boğuyor her gece nefesimi
tekrar tekrar diriliyorum
sabahında
yaşam , yaşam olmuyormuş hayatta kalmakla