-Yalnızlık üzerinde çok şık duruyor, dedi beni terke hazırlanan sevgili. Gidişine kılıf arama, makul bir sebep bulma, kendin suçlu hissetme! Yalnızlığın içte ne kadar da şık duracağını iyi bilirim. Canımı ne kadar yakacağını ve acıtacağını, gözlerimde sebep olacağı yaşları, kalbimde açacağı yarayı, ruhumdaki fırtınayı…

 

Yalnızlar kalpler çay ocağı…

Yüreğim yalnızların otağı…

Terk edilenlerin kucağı…

Bir çay demle sevgili, ayrılığınla koyulaşsın iyice, hüznünle demini bulsun, yokluğunla rengini…

Şekersiz olur sensiz içilen çayın tadı.

Yalnız kalplerde koyu bir çay olur bu sevda, kaçak bir çay olur kalpte aşkın.

Yalnızlık kaderse kişiye keder olur.

Kederse kaderidir başa gelen çekilir.

 

Yalnızlığın şiddetini gösterecek bir alet yoktur sanırım. Olsa ne yazar ki! Buna can dayanmıyor alet mi dayanır?

Yalnızlık zor, cana bela!

Senden sonrası cana eza!

Es kaza gitmezsen ve koymazsan beni tek başıma…

Ne kadar mutlu olurum onu söylemek istedim bir an.

-Senden sonrasını hayal bile etme! dedim.

-Neden? dedi.

-Senden sonrası tufan da ondan, dedim.

-Bu aşkın Nuh’u sensin! dedi bana.

-Eyvallah, dedim kalben. Tufanı da sen olacaksın. Hazırlığını yapıyorum sensizliğin, tufanında kalabalık çıkmanın hesabını yapıyorum.

 

Ne kadar da hüzün satıyor gözlerin? Ne kadar da yaş biriktiriyorsun aşk adına. Allah aşkına değecek sevgili nerede?

Gitme teşebbüsün bundan sonraki gitmelerinin anahtarı oldu.

Beni yalnız koyma zevkin benim kafayı yeme resmim oldu.

Oldu da bitti maşallah demek isterdim ama diyemedim.

Geçmiş olsun diyeyim hemen kendime. Moral olsun bari.

Dokunmasın hiç kimse bana yokluğunda. Dünyanın en kalabalık adamıyım. Karışmasın hiç kimse. Seni bütün kalabalığımla seviyorum, bütün tantanamla, bütün avazınla…

İçimde sessizliğim kahredici gürültüsü, dışarıda insanların uğultusu var. Doğrusu uzak dursun herkes benden, içimde döktüğüm nefretim var.

Daha bir afiliyim böyle baksana! Kaybedecek hiçbir şeyim yok artık. Daha bir sefilim şöyle! Nen var dostum? diyecek bir ses yok. İşte geldiğimiz son insani nokta bu! Herkes, beni bilen herkes mutlu sanıyor. Uyandırmasın hiç kimse, uyandırmasın.


Dünyanın en tepesi kadar yalnızım, çıkamaz hiç kimse.

Dünyanın en dibi kadar tekim, ıssızım inemez hiç kimse.

Yalnızlığımla sarmaş dolaşım.

Benden uzak dolaşın.

-Seni çok yalnız gördüm, dedi ol afet!

-Doğrudur, dedim ve devam ettim: “Yokluğuna ver yalnızlığımı, sensizliğime say!”

-Nasıl yani anlamadım? dedi şaşırarak.

-Kalabalığımdın, dedim ve sustum.

( Kalabalığımdın başlıklı yazı GürhanGürses tarafından 13.04.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu