Döndür çehreni içine,
Aç gözlerini be çocuk,
Dolaşma yıkıntıların arasında,
Sokak lambalarına ömrünü asma be çocuk,
Ellerinde büyük izler,
Kirden arınmaz parmak uçların,
Kim bilir hangi lokma senin,
Kurşunlara vurulan,
Kır çerçeveni, gelecek diye yazma be çocuk,
Bas tarih diye mührünü,
Çıkart kirden arınmaz örtünü,
Sal saçlarını caddeler boyu,
Allah’ı köşe başlarında anma be çocuk ,
Geçerken yanımdan bana bıraktığın o gülüşü,
Şimdi ben hangi hüznüme sarayım,
Avuçlarında ki o düşü söyle nasıl hayra yorayım,
Sen ve ben arada bir sokak bir ömür iki lokma,
Hırkam senin olsun kaşlarını çatma be çocuk,
Yağsın yağmurlar gel beraber ısınalım,
Açsın güneş kabustan uyanalım,
Dününü bilmem bugünün benimdir yarını boynuna takma be çocuk,
Ömür iki lokma bir hırka ve şeref,
Nâ-şereflere boynunu bükme be çocuk,
Geçerken ıslak ıslak yanından çaktırmak için içimde ki mahzenin kapısını,
Allah deyip de ömrüme bir dua salma be çocuk,
Hangi aminin muştusu avutur seni,
Hangi yetimin ninnisi uyutur,
Gecelerde doğup göğüme,
Durduk yere kayma be çocuk.
Kilitli ömrümün mahzeni,
Şu bakışın yıktı mahremi,
Bırak dünü geleceği,
Üç kuruşa bugünü satma be çocuk…!!!!