İğne ucunda acı


Kızıl kadırgalarda kürek ucundaki ben
Akıntıya kapılmış yelkensiz gidiyorum
Gölgemin gölgesinin suçundaki yine ben
Güneş bir mızrak boyu ve sensiz gidiyorum

Zaman mekân sıyrılmış, iğne ucunda acım
Yine canım yanıyor canımın bir yarısı
Kabarmış dalgaların girdabında ilacım
Solgun başak gibiyim rengim buğday sarısı

Yıkılmış kalelerim burçlarım parça parça
Söylenmemiş sözlerim enkaz altında kaldı
Atomdan daha küçük kalbi saklayan sırça
Ümit Sina çölünde zemin dibine daldı

Dalgalar yavaş yavaş koklarken nefesimi
Çatlıyor yırtınıyor boğum boğum boğazım
Hangi iklim, diyarda kim duyacak sesimi
Dev dalgada boğüldu canda sıfırdan azım

Bir el sanki bir el tutuyor orda beni
Haydi, çık diyen sesin hüzün çırasındayım
Sen misin bilinmezin intizârlı ekseni
Bekle bekle sabahı cinnet sırasındayım

Hayır, bunlar bir hayal hayalin hırçın hali,
Çekerken su altından birisi beni dibe
Yasak dedi gözüne hayalin son hilali
Senden kalacak olan belki kuru menkıbe

Süzülüp bulutlardan gelmeni bekliyorum
Dev kayalar düşüyor yolun ucu karanlık
Vefanla kayaları delmeni bekliyorum
İki nefes arası vuslat belki bir anlık

Ne senden bir eser var nede rüzgârda kokun
Ruhumu kıskaçlarla ezerken cinnet hâli
Hiç değilse son defa uzan gözüme dokun
Makberi’ye zor geldi sensizliğin vebali

Makberî.........10/09/2009..........21:15..İst
( İğne Ucunda Acı başlıklı yazı Ahmet Akkoyun tarafından 9/11/2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.