Bir güle vuruldum ben, bir
kırmızı güle
Gülüp geçti bülbül, gülü sevmek senin ne haddine
Ne ezgiler yağdırdım ben uğruna,
Ne çileler çektim bir buram kokusuna
Kanımı verdim renginin son damlasına
Gül dönüp bakmadı bile
İzin dahi vermedi o huzur dolu kokusunu içime
çekmeme
Hiç boşuna umutlanma ey Mecnun, gömdüm ben bu aşkı
kalbime
Beni bile aldırmayan gül senin neyine
Hiç aldırmadım bile bülbülü
Gülün aşkı kör etmişti gözümü
Güzel bir sesim olmasa bile bir
güle vuruldum ben
Gülün aşkı acıtırmış insanın
canını
Batırırmış dikenlerini sevdiğinin kalbine
Kor ateşten gömlek giydirirmiş değer verdiğine
Sonra yanar dururmuş Mecnun kendi kendine
Varsın batırsın, kanatsın yüreğimi
Acıyla dolsun bütün bedenim
Yeter ki, yeter ki gül benim olsun
Yeter ki bir kere çekeyim o huzur dolu kokusunu
içime
Sonra sıkarım ben göğsüme kör bir kurşun
Ölürüm uğrunda hiç korkmadan
Benim de kanım bir güle hayat verir artık
Bir gül de benim için açar mezarlıkta
Bir gül de benim için kokar kara toprakta