İŞTE BÖYLE ANLARDA İPİN UCUNU SALDIK
Bir ucu hep sendeydi atladığımız ipin
Tek ya da çift ayakla havalara kalkardık
Üstünde takılmadan heycan yapardı tipin
Bazen dolu olurduk bazen de boran, kardık
Biz, ikimiz tertemiz duygular yüklenirdik
Asıl güne hazırlık olsun diye sınavla
Zorlardan geçer gider yerde sürüklenirdik
Ateşi yakmak için uğraşırdık hep kavla
Hayat, haydi durma gel; hazırız, bizi avla…
İstediğin olmuştur üzerimizde tepin
Bizimkisi bir düşmüş, asla olmayan gerçek
Bizimkisi Temmuzda tohum ekmek kuruya
Desem ki dıştakine, yeter şu elini çek
Gücü yetse davranır tutar ve atar suya
Gözcülerini diker kapımıza her saat
İşte böyle anlarda mızrağın ucundayız
Ve desem ki; ey zalim, tutma elde, kaldır at
Nasılsa biz de senin kara avucundayız
İşte o günden beri garip bir acundayız…
İster bizi ot sayar istersen yerde pürçek
Yağmur değildi gökten meteor serpintisi
Üstüme boşalmıştı derimi haşlayarak
Gittiğim yaban elin en cimrisi, pintisi
Beni ordan kovmuştu ardımdan taşlayarak
Şimdi desem sevgili ellerimi sıkı tut
Çek çıkar beni artık zamanaşımı yoksa
Ya al yanıbaşına ya götür kuyuya at
Canım sana helaldir yürüdüğün yol haksa
Aldırma seller gelip evi başıma yıksa
Ateş yak ocaklarda üfle dumanı isi
Aklıma çocuklukta yaşadıklarım geldi
Derme çatma kerpiçten sıvasız evlerimiz
Tahtadan divanlarda haşereler engeldi
Uykuya doyamazdık kanıyorken derimiz
Masal anlatır ninem aklımızı uyutur
Her masalda mutlaka var ederdi bir devi
Yorgun gözkapakları içinde atardı tur
Gözbebeği herkesin bir sonraki ödevi
Gelecek masaldaki nasıldı acep sevi
İhram giymiş sırtına başındaysa ageldi
İşte böyle anlarda ipin ucunu saldık
Sen bir dağa atıldın ötekine ben gittim
Onca zaman yapyalnız kaldık, sanki masaldık
Sensizlikle kahroldum eridim kökten bittim
Sabır helvaya döner, öğrendim koruklarda
Asmalarda salkımlar yavaş yavaş olurken
Kendimi kimi zaman aradım doruklarda
Ipıssız dağ bayırda kurt ve kuşla bulurken
Uyandım vakit geçmiş melek canı alırken
Uzun boyluyduk amma zor yaşamla kısaldık