SORULAR HARMANI
Günün veda zamanı, ufuklar kan renginde,
Garip gönül umutla umutsuzluk cenginde,
Hüzzam nağmeleniyor sazların ahenginde,
Güller neden matemde, bülbülü mü vurdular ?
Ömrü mihrican vurmuş, kardelenler açmıyor,
Sevda seli kurumuş, gönül bir tas içmiyor,
Göç eylemiş turnalar, umut kuşu uçmuyor,
Baharlar hiç gelmiyor, mevsimler mi durdular ?
Lokmanlar aciz kaldı hasretimin derdinde,
Hiç mihman olmadı ki gönül vuslat yurdunda,
Saçıma karlar yağmış, umutlar dağ ardında,
Yılların hesabını gönlüme mi sordular ?
Bulutlar hicab eyler gözlerinin yaşından,
Bir tebessüm görmemiş yarin çatık kaşından,
Kaybetmiş Leylâ’sını, gidemiyor peşinden,
Mecnun neden çaresiz, çölleri mi sürdüler ?
Aşamaz ummanları dümeni kırık gemi,
Dağlar erir anlatsam gönlümdeki elemi,
Söyleyin, hiç mi yoktur sevdada vuslat demi,
Umudun saatini hasrete mi kurdular.
Nazlı yarin hayali Kaf dağından da ırak,
Gelmeyecek fasl-ı aşk, bitmeyecek bu firak,
Can kuşum kanatlandı, göründü en son durak,
Ömrümün defterini zamansız mı dürdüler.