GEL BALIKÇI
Gel ihtiyar balıkçı, gel.
Yine asıl küreklere bu akşam,
Yine gıcırdasın garip ıskarmozlar.
Onlar bizim dilimizden anlar, biz onların dilinden.
Gel, öpüşsün yorgun kürekler tuzlu sularla,
Dinleyelim damlaların anlattığı masalı
Ve bir fısıltı olalım mehtabın ışığında.
Haydi ihtiyar dost, sallanma,
Yüklenelim sen yaştaki ağları.
Onlarla yakamoz avlayacağız bu akşam.
Rüzgarın son nağmeleri dolaşacak çürük ilmeklere
Ve deniz kızlarının rüyaları takılacak yekemize.
Sallanma, yeter artık,
Daha ne kadar el edecek ki dalgalar,
Ne kadar çağıracak kırlangıç balıkları.
Arama hiç, bende oltalar.
Bir kova umut topladım özlem kayalarından.
Onları takacağız yem niyetine
Ve sallandıracağız gece renkli sulara.
Belki bir kolyoz soracak hatırını,
Belki bir dülger balığı,
Ne biliyorsun, belki hayaller takılıverecek.
Haydi dedim, haydi dost,
Bakıp durma karaya.
Bak , palamarla birlikte çözüp bıraktık kıyıda her şeyi.
Bu gece son gecedir,
Bu ayrılış son ayrılış.
Küreklere son asılışımızdır bu.
Gel, son defa el sallayalım,
Ve açılıverelim.
Rota yok,kerteriz yok,
Biz mi?
Biz de olmayıverelim be dost.
Belki, belki işte, belki,
Önemli mi ötesi…
Haydi, asıl küreklere…