-Nerdeydin bunca saattir? Çocuklar seni bekliyor
-Rapor gecikti, ne zaman bitecek?
-Azıcık ilgilen adamla, öyle okuyacağım yazacağım diye odalara kapanma ikide bir
-Giyin süslen biraz, kadın ol azıcık
-……..


Susun artık, susun!
Kaç kadın gömülü benim içimde? Hangisi ben, hangisi olduğum, kaçı olamadığım?

Kucağımda bir bebek, minik ellerini öptüğüm ve sabah karanlığında uyandırdığım sarı kafalı bir kız çocuğu. İlk gülüşlerini yabancı kadınlara emanet ettiğim masal meleklerim. Bildim, bildim. Yıllardır göğüslerimden kan sızdıran yaralar anneliğim. Zamana kurban verdiğim aslında benim. Ah çok canım yanıyor, çok…

Neden hep siyaha bulaşmış renkler üstümde? Bu heyecansız ses, her yere konan bu imza kimin? Sayıları sevmezdim ki, kelimelere aşıktım ben. Tanıdım, yüzümdeki maske işim. Peki ya gülüşlerim?

Söylesene sevdiğim, konuşmayı ne zaman bıraktık biz? Aynı odaya iki farklı insanı sığdırmadığımızdan mı senin elindeki kumanda, benim önümdeki kitap? Ayda kaç kez aynı masada yemek yediğimizi saysak ya bir gün. Ya da o uzak şehirlerden ettiğin telefonların dakikalarına bakalım ister misin? Sesinin sen olduğu günleri özledim ve benim tam olduğum zamanları

Her sabah baktığım ayna aynı da, gördüğüm yüz aynı mı? Saçımın rengi değiştiğinde gözlerim eski yeşilini bulur mu? Siyahlardan ve beyazlardan cayıp, gökkuşağına dönsem daha bir kadın olur muyum sahiden?

Bitmez bu sorgular, yoruldum içimdekilerden….

( Susun Artık, Susun! başlıklı yazı gulgun-oztur tarafından 9/18/2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.