BİZ AĞUSTOS NESLİYDİK

 

           Unutmuşa benzerler, sürüyle saldıranlar

           Kaç kere tosladılar şu koskoca hisara

           Sarhoş olup dünyayı ayağa kaldıranlar

           Boğulup kanlarında düştüler inkisara

 

                                 ***

Elden gelse her taraftan hepimizi toplayıp

Kör kılıçla vurup kırıp üstümüzde hoplayıp

O sarhoşlar içecekti kanımızı

Tırnakları gırtlağa geçirerek

Sözde, alıp canımızı

Bizi yârden göçürerek

Mekânsızlar

Kansızlar

…Duyun

……..Biz…;

 

                                 ***

           Kendimizi boş şeyle, hayalle dolamadık

           Türlü eza ve zorluk etmedi bizi yoldan

           Dostlar uçup gittiler, biz nefes alamadık

           Öncülere baktık ya, çok ibret aldık kuldan

                                 ***

 

Bir devir

Çok müzevir

Her şeyimiz zorlu geçti

Dört bir yandan sarılmıştık

Eller bizim bağımızda gül biçti

Ölüyorken toprak ile karılmıştık

Yorgun düştü aç-susuzdu dedemizin atları

Biz; kararmış, karartılmış nur neslinin evlatları

Bilmezler ki yeni çıktık kahredici savaştan

Elde çapa başlıyorduk yürümeye yavaştan

Makûs talih ufkumuzda sararırken

Yavaş yavaş batıyordu kor güneş

Mor ufuklar kararırken

Ardından yetişir eş

Vay anam vay

Gökte ay

 

                                 ***

           Mağrurca süzülürdü sanki altından tepsi

           Boynunda dizim dizim yıldızlar gerdanlıktı

           Ve yorgun bedenlerle koç-yiğitlerin hepsi

           Parlayan simalarla uçuşları anlıktı

                                 ***

 

O ay ki aydınlatır geceler yolumuzu

Hız alıp ilerlerken hem sağ hem solumuzu

Görerek coşuyoruz o andan beri

Dönemeyiz, imkânı yok bir adım dahi

Atmadan geri

Koşuyoruz durmadan, usanmadan ileri

Okumuşu, yazmışı, rütbelisi, eriyle

Bizler; “Oğuz’un çerileri”

                                

                                 ***

           Açarken birer birer ufukta kapıları

           Altaylardan yol alan gökbörü nefesliydik

           Ağustosta imanla yıkıp şer yapıları

           Esarete son verdik; “Biz ağustos nesliydik”

 

                                 ***

           Yol aldık hiç durmadan atarken nurlu şafak

           Hızla geçtik dağları sanmayın ufak ufak

 

                                 ***

Yılmadık azim ile koştuk

Tarihin her devrinde

Dağ, tepe, ova, deniz aştık gece ve gündüz

Devleti EBED-MÜDDET bildik, ele bildirdik

Adaletle üç kıta, yedi iklim gezerek

Türk mührünü acuna vurur iken

Türklüğü de asır asır dokuduk dokunmadan mazluma

 

                                 ***

           Yazıp çizilenlerle atiyi tasarlayıp

           Eskinin hatasını bir bir bulup not ettik

           Böylece cılız yanan ateşleri harlayıp

           Yıkılmadık diye de âleme ispat ettik

 

                                 ***

Görürsünüz

Hürsünüz

Ve

Gün doğar

Yağmur yağar

Usulca uyanırlar

Kutlu canlar uykusundan

Bilmeyenler onların öldüğünü sanırlar

Oysa onlar çoktan içmiş ab-ı hayattan

Vazgeçmişler dünyevilik kaygısından

Dualarla anarken

Zor anlarda ruhlarıyla koşmuşlar

İmdada

 

                                 ***

           Birleştik aynı yolda tarihi açın, bakın

           Tarihin genlerine girmeye hevesliydik

           Dokuz asır önceki o ruhla akın akın

           Şahlandık ağustosta; biz ağustos nesliydik

                                 ***

 

Başından itibaren her şeyleri kusurlu

Çekilip geri geri

Oldular süklüm, püklüm

Na/hoş geliyorlardı tam tekmil yer işgale

Sarhoş sergerdeler ki bak gör kader ne yaptı

Atarken bize şafak

Dağılmış sürü gibi gittiler

Kimi berduş ve aymaz

Kimi kör ve topal

Kimi de paramparça, bütün olmaz küsurlu

 

                                 ***

           Merttik, mertçe vuruştuk yaklaşırken ikindi

           Yirmi altı Ağustos, Malazgirt’ten cûş geçtik

           Göklerde uçan atlar susadı yere indi         

           Otuz dedi Ağustos; Dumlupınar’a göçtük

 

 

(28.02.2012 / Elazığ)

Güneri Yıldız

( Biz Ağustos Nesliydik başlıklı yazı GüneriYILDIZ tarafından 28.08.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu