“ Yorgun hayat izleri sürüyor adımlar..”
Doğmamış umutlarına güneş ararsın da,
Her defasında yağmurlar söndürür..
Gecenin gebe kaldığı sabahlara
Sancısını çekersin de,
Bazen hiç ummadık kırık tebessümler düşer güne..
Kalakalırsın bekleyiş duraklarında..
Mevsimlerden hangi mevsim çiçek açar hayallere?
Solmanın adı mı sonbahar,
Umutların yeşermesi mi ilkbahar,
Hangi mevsimde kol gezer sevdanın buğusu
Yoksa hiç bilinmeyen iklimin saklı koynunda mı ?
An gelir,
Kırgınlıkların nedeni “her şey” olurken,
“Hiçbir şey “ cümlelerin ardına sığınır dudaklar..
Üzülmek bile üzülür de,
Gözyaşı uzatır elini, üzgün yüreğin elinden..
Devrik sözcükler kalbin iç yanını devrik bırakır da
Enkazını kaldıran bir şiir olur en derinden..
Riya denizinde kaçarsın da,
Bazen okyanusunda yıkanır biçare gönül..
Aç bırakılan nefesin olur da
Şuhluk pazarında kol gezer acınası yanıyla..
Debdebesini basıp geçtiğinde,
Haykırışların olur bir cümle..
“ Dünya, huzur isteyenler için yanlış bir yerdi.!”
Belki de..
Sonra not düşersin kendine:
“ Özür dilerim Allah’ım,
fanilikler kaybolunca,bakiliğine adadım tüm umutlarımı,
Ve ben bu dünyayı sevemedim.!”