Bilmem bu kaçıncı mektubum sana anne
Kaçıncı kez yüreğimi kanatıyorum hasretine
Burnumdan değil anne yüreğimde tütüyorsun
Sana olan hasretim kat be kat artıyor anne…

Aldığım nefeslerin hayrını görmeyeyim ki
Hasretin benzemiyor hiçbir hasrete
Herkesten daha çok özlemişim seni

Memleketin nesini?
Sokağımızda oynayan 
Çocukların cıvıl cıvıl sesini mi?
Hayır anne hayır…
Senin özlemin başka yakıyor beni

Beni kim bağlayacak o taş yığınlarına?
Ya da benim sevgimden habersiz çocuklara
Yüreğimdeki hüznü kim paylaşacak?
Menfaatsiz kim kucak açacak bana?

Hani insan birine aşık olur da terk etmez sanırsın ya!
Beni dostlarım bile terk etti anne!
Yüreğim bir ceylanın yüreği gibi ürkmekte
Düşman gibi yakamı bırakmıyor emeller
Az kaldı anne bitecek bu acılarımız bitecek

Umutlarım bir duan gibi hep yüreğimde saklı,
Engelleri aşacağım bir gün.. 
Beklemediğin bir gün de sana geleceğim anne!

Her sana benzeyen bir sima gördüğümde
Koşup ellerine sarılasım geliyor anne
Azarları bile tatlı geliyor kulağıma 

Hani sen demiştin ya bir gün bana
Ben senden önce öleyim diyordun ya
Ben seni dinlerdim usulca 
Ve ben senden önce öleyim dediğimde ise
Yaşlar yağmur gibi akmıştı yanaklarına

Bu gurbet ellerde tek başıma
Kıymetini daha çok anladım anne

Artık ağlamayacak o nurlu gözlerin
Yas tutmayacak artık dertli yüreğin
Bitecek acılara dair ne varsa
Cennet kokacak o çatlamış ayakların
Umut yağacak o nasırlı ellerine
Dün de kalmış ne varsa dertlere ait
Unutacağız anne unutacağız bir bir

Bambaşka heyecanlar sarmakta garip gönlümü
Yarın sana geleceğim anne, beklemesen de
Yolum uzun bir korku var içimde
Görmeden son bir kez 
Ya öpemezsem ellerinden diye
İşte o zaman hasretim bir kat daha büyüyor anne

Hani çocukken bana demiştin ya
Oğlum büyüyecek adam olacak diye
Yıllar ne de çabuk geçiyor anne
Saçlarımda aklar var şimdi
Leylalar mecnunlar başta olmak üzere
Her şey çok hızlı değişiyor tükeniyor
Ama sana olan sevgim asla değişmedi
Taptaze sol tarafımda anne

Hiçbir nasihatini unutmadım 
Hani bir seferinde demiştin ya
“Düşmanına sert dostuna yumuşak ol” diye
Her sözün bir altın gibi saklı yüreğimde
Dara düştüğümde 
Hızır gibi yetişiyor duaların anne

Ah anne ah…
Bir görsen buraları
Oğlundan utanırdın saf yüreğinle
Sen de olmasan 
Çoktan kim vurdu ya giderdim

Öfkeme hakimsem seni düşündüğümdendir anne
Yüreğin yanmasın diye
Kulağıma o yumuşak sesin geldikçe 
“aman ha oğul aman”
Eyvallah ediyorum kanı beş kuruş etmeyen
Şehir züppelerine
Bela geldiği gibi gidiyor anne
Sabretmeyi o şefkatli yüreğinden öğrendim

Yüreğimiz bir canımız bir anne
Sırf senin için katlanıyorum bu zalim gurbete
Firar edesim geliyor yüreğim daraldığında
Ansızın kapıyı çalıp 
Ben geldim demeyi ne çok istiyorum anne

Yaptığın o pilavın tadına bakmak,
Yanında soğan ekmek ve ayran
Tadına doyulmazdı bir türlü
Marifet pilavda mıydı yoklukta mıydı?
Yoksa senin yanında olmakta mıydı?
Bilmiyorum anne
Bildiği tek bir şey 
Yüreğim her daim sana koşuyor anne
Bekle beni gerçekte düşte bekle beni
Bu hasret bitecek bir gün 
Bitecek anne biz bitmeden…

Ahmet Teker
( Anneme Mektup - 3 başlıklı yazı Söz Avcısı tarafından 16.10.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu