İlla konuşmak mı gerek arkadaş!
Sebepsiz yere sıkılmak yok mudur tabiatında?
Sonra gitmek olmuş boynunun borcu,
Sen evvela her gelişinde açmışsın gönül kapını,
Ama sormuyorsun ki lütufkar bir sözle gelişin var mıdır?
Gelişi yoksa def etmişsin tüm kapıları.
Ayağın girmiş bir kere çukura,
Bundan sonra dimdik yürüyorsun ne fayda.
Ben derim sakatsın.
Niçinini sormuyorsun?
Beyza sürmüşsün siyah, rengi olmuş gri..
Yeryüzünde bulduğun gökyüzünü kirletmişsin.
Haddini bilmez üstüne basıp geçiyorsun!
İki çift kelamımdan sonra dil uzatma sebepsiz.
( Dil Uzatma Sebepsiz başlıklı yazı Eylüll tarafından 27.11.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu