Azizem
Öpülesi dudaklarından, kahredici yağmurlarına varana dek ben öleyim!
İşiteyim önce narin sesindeki kırıklığı, ardından özlem yüklü bakışlarının altında ki seğirmeleri, sağ gözünün sol gözünden büyüklüğünü sonra telaşa ve aşka, sonra yanmaya ve kul olmaya...
Senin yüzün çocuk bahçesi gibi çocuk!
Senin yüzün şiire ve kafiyeye,
Senin yüzün hüzne ve umuda,
Senin yüzün aslında bilmediğim o yönün.
Adının baş harfi
İçimde yırtılmaya başlıyor ağlamaya ve kanamaya,
Sokaklarımdan geçen beyaz gömlekli kimseler,
kirlenmeye ve parçalanmaya gitmeye ve ölmeye...
Evet çocuk!
Buz üstünde dururken ömrüm düştü ayaklarıma,
Kaybettim anılarımı,
Sokaklarımdan geçen beyaz gömlekli kimseler,
Gitmeye ve ölmeye,
Telaşımdan önce örtmeye,
Mezarların içindeki tabutları yıkmaya!
Diriltmeye,
Ben önce anneme seslenirken, diğer ölüler dirildi.
Annemden haber alamadım.
Sonra ki trene geç kalmak gibi.
Yağmurlardan düşüp toprağa karışmak gibi,
Dipsiz kuyulardan haykırıyorum sana Azizem! Azizim.
Yüzüne bakar gibi oluyorum, önceki savaşmalarım geliyor aklıma,
Soğuyor dipdiri tenimde ki morluklarım.
Aynaların önündeki is, çamura bulanan ıslak eşarbım.
Yüzümde köy yangınları azizim.
Sonra İstanbul kucağımda ben bırakıp gittiğin yerdeyim.
Hemen önümde beşiktaş, sol tarafımda kız kulesi.
Yalnızlığım baş ucumda azizem.
Yalnızım azizim.
Şimdi gecenin bu vaktinde,
Tekrar esirgeyen ve bağışlayan, bağışlayan ve esirgeyen Allahın adıyla seslensem,
Bağışlar mı seni bana Azizem!
Birsen Aydın
(
Azizem başlıklı yazı
Eylüll tarafından
24.05.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.