hayrettin taylan
ç’ölümden ç’ölüne s’ayılan tanelerin
bilinmezlik s’onundayım
y’akar gider hayatın t’ilkisi, bitmez tükenmezlere k’alem olur
dünya
coş’ucunda sinematik anlar depreşir, seni oynar mec’alim
zaman , yaşlı hayallerin seyrinde
kendine kifayetler sunar
umuluşun s’ancılarında birikir
keyfe kaderler
y’el, s’el, d’el, g’el
gibiyim sensiz zamanların
t’erkinde
du’dağında yeşeren
k’ardelenin rujuna teslim
olur masivalarım
bir öpücükle bir ömür arasında sıkışmış
hayallerim kar’arır
bir zaman salıncağında/ son kezlerin közlenir
son bakışınla
bu son görüşmemiz, bu son karşılaşmamız, bu son veda’sıza vade
seyrinde büyülenmiş ağrılarım yine ağrı d’ağı gibi dolanır
yüceliğine
terkinde karışık alevler
sönerken, d’ağ içten d’ağlara buhurlanır nemli gözlerin
ağlayan saatlerin z’ilinde
tükenir adliyenin adılı…
adım adım eriyorum son kezlerinde
yemin ediyorum seni daha çok seveceğim /ama sensiz
yalın’ayak
k’açışında dermanlarımı perma eden
sözlerine kanar ömrüm
dizlerime
düşer masumluğunun dizeleri
seni yaralara teslim ettim, yarlara değil bu
yüzden mutluyum
prematüre zamanın
yüreğinde sancılı an gibiyim bu
yüzden mutluyum
henüz
bitmemiş ne varsa orada
birikiyor deli sevdam
henüz
büyümedim senden gitmeye, henüz
sensiz çok küçümenim