sevgi , ticari bağından uçar, duyusal
mecra olur
bakışının en büyük
versiyonunda yeniden büyülenir
gözbebeğinin bebeği
yakışının en büyük
şulesinde oyalanır dirhemler,
bilenir kavuşmak
gidişinin en son
harfine takılır manam, ağlar
sözleriminin çocukları
ilan etmenin
atlasında deneyimlemek ve tanımak gerçek kendimi
ihtiyacım senken ihracat
fazlası gönül libasında kalamam
ithal
özlemlerin yerli markası
olamazdım ,sen ömrümün her
zerresine zerken
ey yar!!!
duamla , damlamla, sevdamla sana
artmış okyanus özüyüm
kirli kalmış sensizliğim var okyanus
ortasında
birkaç damlana,
birkaç gelmene kafiyeli gelecek gibi sendeyim
gel ki sular seller aksın gönlümde
gel ki sular seller gibi kalsın
ömrüm
vazgeçiş, erteleyiş, unutuş, hayıflanış sonundaydı
dönencelerim
bir hecede
böldüm senli ekvatoru …
bir geceye
ayırdım ay yüzünü
bir ömre sığdıramadım senli demlerin
azmini
bir ben’e sığındık , seninle aynı
ömre aşılanmak için
endişelerden
soyutlanmış, sevincin hallerine
çekimli huzur arifiyim
aykırı dünyanın
derdinden, ayarı bozuk düzenin
bozuculuğundan sıyrıldım
çıkar sülüklerinin
salya partisinden, amacın diline mestan oldum
doğrusunu tartan
kendini bilenin güneş sonrasıyım
yay genişliğinde bir
eksenin döngüsünde döner dünyam
aşk sıcaklığında bir
huzurun hüznünde erir magmam
farkındalığın en
son keresine kapatılır umudun son
sözü
dönüşlerin en
yücesinde o’na dönmenin kutsi
doğrusunda artı olmak sevmeye
seni sevmek ve
kendini unutmak o’na dönmenin en yakın zamanında