Rabbim sana geldim.

Perişanım; ağlamaklıyım,  dağlamaklıyım yüreğimi… Kalbimi yıkıyorum gözyaşlarımla… Steril bir aşk için, rezil bir sevme ve korkunç bir sevilme için hazır kıtayım.

Rabbim sen affedensin! Halimi gören ve bilensin. Bir ışık lütfet, bir kapı aç, bir ses ver Rabbim!

Gözyaşlarımla, hüznümle, mahcubiyetimle geldim. Bütün samimiyetimle geldim. Kalbimi elime alıp sana koşar adım geldim, uçar adım geldim. Kimsesizliğimle geldim ki bilirim kimsesizlerin kimsesisin. Darda olanın bolluğusun. Yokta olanın varlığı, varda olanın yokluğusun. Aşkın kaynağısın, huzurun sağanağı, yalnızların sığınağısın.

Rabbim sana geldim.

Sana açtım avuçlarımı. Gönlümdekini diledim sağanak sağanak yağsın içime istedim.

Sana sığındım bir serçe gibi. Fırtınaya tutulmuş, kanatları kırık ve ıslak, gözleri ağlamaklı karnı ve kalbi aç bi ilaç, tedirgin ve belirgin bir serçe! Ayrılık üç hece ve her gece sanki bir işkence!

Sana attım kendimi, yerle bir olan beni… Bir varmış hep yokmuş beni… Ezilmiş olan beni, çizilmiş olan, silinmiş…

Karanlığın en koyulaştığı andayım. Dibi olmayan bir katran, kökü olmayan bir safran gibiyim!  Yalnızlığımın tavan yaptığı… Kimsesizliğimin rekor kırdığı…Umudumun umutsuzluğa düştüğü ve sevincimin hüzne dönüştüğü, gülüşümün gözyaşlarına çevrildiği ve ölümümün yaşamama tercih edildiği bir ruhta, gülümün dikene mağlup olduğu, iyiliğimin kötülüğe köle olduğu bir demde huzurundayım.

Şükrediyorum varlık da senin yokluk da!

Fehmediyorum teklik de senin çokluk da!

Cehennemi yaşadığımız anın dahi bir sınavın gereği olduğunu biliyorum ve sabrediyorum. Cenneti yaşadığımızı zannedip esasında kahrediyoruz.

Rabbim sana geldim.

Kalbimde hüzünlerle, dilimde figanlarla, aklımda düşüncelerle…

İşkencelerle sana geldim.

Eğlencelerle senden kaçtım.

Bunda da bir hayır vardır diye düşünüyorum.

Hastalığa şükrediyorum, ayrılığa, hasrete, uzaklığa…

Biliyorum ki sana ellerini açanı görürsün ve edilen duaları işitirsin.

İlaç olursun iyileşmez denilene, can olursun ölüye, nefes olursun nefessiz kalana, zorda kalana ferahlık olursun.

Herkes kendi kaderini yaşar. Herkes kendi halini bilir ve yalnızlığına bilenir.

Gecenin bu vaktinde sana açtım ellerimi. Hayır da şer de sendendir biliyorum.

İçimizde umuda dair en ufak bir kırıntı dahi kalmadığı anlarda yine sana döner yüzümüz, sana bakar gözümüz. Sen kalbimizden geçeni bilensin.

Rabbim sana geldim

Kalbimden geçeni biliyorsun.

Aşk bizden takdir senden.

Rabbim sana geldim.

İçimdekileri döktüm de geldim aklımdakileri düşürdüm de geldim.

Uzaktakileri yakın ettim de geldim yakındakileri uzak ettim de geldim.

Kalbimden geçeni ver bana Rabbim, akılımdan geçeni çıkart karşıma.

Bir yemin ettim de geldim, kalbimdekini bana ver rabbim!

Rabbim sana geldim.
( Rabbim Sana Geldim başlıklı yazı GürhanGürses tarafından 10.12.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu