Vurma!
Vurma göğsünden hüzün kuşumu..
O çırptıkça kanatlarını
Kopar yürek prangaları..
O çırptıkça kanatlarını
Gözyaşları tutar kollarımı
Kaldırır dünyalık ağırlıklarımı…
Vurma!
Vurma göğsünden hüzün kuşumu
Ruhun semaları özgürleşir
Demlenir geceler buğu buğu..
Dudaklar yanar
Yürek yanar
Öz yanar..
Vurma göğsünden hüzün kuşumu
Elleri kanattır onların
Dokunmazlar/ kirlenmezler
Kanatmazlar
Uçmakla mükellefler…
Vurma göğsünden hüzün kuşumu
Karanlığa yol alır ay/aklarım
Ellerim g/özlerim..
Saçlarımdaki aklarım
Merhemi olur o/
kangren olmuş/
Ayaz yüzlü yaraların
Durağıdır/
en sahipsiz bekleyişlerde ki duaların…
Vurma göğsümdeki hüzün kuşumu
Dokunulmamış yorgunlukları
Elerken en incesiyle!
İri taneli içi boş mutlulukları bırakır
Kalburun üzerinde…
Vurma!
Vurma göğsümdeki hüzün kuşumu
Tutuşmuş aşklara su taşır
Gagasında…
Kayboluşların pusulası o…
Vurma göğsünden hüzün kuşumu!
Dağılırım/toplanırım
Parçalanır/tamamlanırım
Asılırım gâh ay/aklarına
Asılırım gâh kanatlarına
En asi uçurum geçitlerde
Secdelere konarım…
Nilüfer Zontul Aktaş