VEFANIN ADIYDI “YER”
En güzel yer siler
Göğün gözyaşlarını...
en sessiz şekilde
...
Kucaklar!
En mavilerdeki lacivertleri
ele vermeden..
Gürül gürül feryatlı ağlamaları bile/ kucaklar
Sükûnetle!
Gürültünün koynuna vermeden...
…
Çeneden süzülen yaşın
Sineye düşüp /kalbin emmesi gibi
Sinesi mendildir onunda
Sızdırır içine/ geleni inceden inceden
İz bırakmaz dökülenden…
Ve söndürür en güzeliyle
Altındaki ve üstündeki ateşi
Toprak olur/inen kıvılcımlara
Selamet olur..
Kaynayan korlara
Su olur/esenlik olur en azizinden
…
En güzel yer kucaklardı göğü
Dağ gibi omuzlarıyla…
Ve serer kendini
Çiğnenme pahasına…
Bulut bulut gözleri bilirdi yer
Genişledikçe genişlerdi
Kucaklardı alabildiğine…
Fısıltı olurdu gelen rüzgâr
Damar damar yarılırdı
Ç/ağlardı o da çoğu an
Hislenirdi…
Vefanın adıydı onlar
Gökkuşağından saçlarını indirirdi
Bazen de gök
Işık ışık inerdi…
Kanatlar takardı uçuşan kuşlarından
Yıldızlar hediye ederdi
Kaydırırken/üstlerine ay izi sürerek
Vefalıydı/sevdalıydı onlar…
Yerin göğe aşkıydı bu
Ve göğün yere bağlanışı
…
Dokunmasa da severdi
Konuşmasa da..
Kavuşamasa da..
En kızgın bakışları
Şimşek gibi savruluşları bile
Alırdı sinesine yer
Sızlanmazdı…
Okurdu ondan her geleni
Yer/di adı
Kapatandı/ örtendi
Arzdı/genişleyendi..
Göğe vefaydı her hali
…
Bakıyorum/yürüyorum zamanın özüne
Adımlarım
Gölgem
İzim/ yok
Hatta bedenim..
Anladım
Göğü kucaklasa da en sıcağı ile
Vefa yerin ta kendisiymiş…
Nilüfer Zontul Aktaş