Divane Deli
Elinde kundağa dolanmış bir melankoli
Bebeğe sarılır gibi sarılıyor hali belli
Kapı- kapı dolaşıyor
Gönlü hem divane hem deli
Akşamın olduğu yere seriyor pür telaş yüreğini
Çilingir sofrası kurup bir bardak aşkı dolduruyor
Kenarı yırtık bir şiir meze olmuş tabağına
Hüzne davet çıkarıyor lokmasını bana bana
Dudakları arasından türkü dökülüyor yana yakıla
Yârini arıyor ruhani hallerde
Kurak çölde bir yudum su serap gözlerinde
Tabip anlamaz çare değil derdine
Yürek tutuşmuş aşk har içinde
İflah olur mu bundan sonrası
Dağları mekân eyleyen Ferhat’ın
Kimseler anlayamaz hali sevdasını
Devası leyla olan mecnunun
Yalvararak baktığı gözler her dem dokunaklı
Dilinden düşüremediği yanık sevda türküsüyle
Dumanlı dağlara başı yaslı
Çiğ düşmüş saçlara yürek perişan
Serçe kanadına takmış gönlünü
Gönül tarumar
Asumanlara çekilen mahyalar feryat figan
Aşk;
Al yanına bu divaneyi
Ebediyete uyut yar kokusunda
Avucundan zehir içir
Kana- kana.
Yaşamından kestiği umudu ömür var yok arası
Dualarında teşbih-tesbih yârine kavuşması
Tırtılın kelebeğe dönüştü an
Bir günlük aşk ahir zaman
“Aşk kelebek kadar narin olsa da yâr sana âşık değilsem
yaşamak neye yarar”
Gamze YAĞMUR
24.01.2014
ÜNALAN Hocama Teşekkürler…
(
Divane Deli başlıklı yazı
GamzeYAĞMUR tarafından
26.01.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.