Henüz acısı kutsanmamış
İhlâsı zayıf duaların imdadına
Hıçkırıklı bir âmin taşıyor havariler
Ah o cemre bakışlarından sürgün yediğim,
Yoksul bekleyişlerimin baharına bir türlü poleni düşmeyenim!
Mevsimler sevimsiz
Isırganımsı öpücüklerini gönderiyor
Şu Leyla yörüngesinde,
Mecnun turunu tamamladı
Aşk tutuldu…
İzin yok sevmeye
Eskidendi, ama çok eskiden…
Ay yüzlü güzel;
Zindandan yayılan dumanlarla,
Tebessüm ederek taşlara, gelincik çiçeği gibi açıvermişti saraylara
Zaman öyle değil !
Var ettiğimiz vuslatlar yok şimdi
Dikenler sultan yollara
Ateşi sevimsiz
Artık, fitili yanmıyor,
Ve dumanı ısıtmıyor
Sarılırsın üstündeki ışığa düşman geceye
Uyanışları cefayla biten
Sermayesi günah
Rüyaların kanlı gözünden su içer nazsız bir ceylan
Bu sevda denizinde,
Boğulmak bir tercih değil
Nasırlı kıyalarda şimdi;
Dalgalar perişan
Ey gönül dergâhına afet salan!
Hangi cümlem yorumlansın da
Derdimi sana anlatsın
Can çırpınır çilesiyle bir köle gibi
Ferman sevimsiz
Utangaç dudağından kaç şafak güldü dağlara,
Kaç sabah ısmarladım
Sırtında zemheri taşıyan yıllara
Tellere darılan soluğumla
Özgürlüğü sabrımla selamladım
Yıkıldı kale’m
Gam dehlizinde başıboş gezen düşüncelere ağıt yakan,
Ne içimi yakan rüzgâra aldırıyorum,
Ne de yaza
Ah benim gül tanem!
Bak, seferberliğini ilan ediyor gökte bulutlar
Hükmünde ismim sıcak,
Birazdan kurşunlarını yağdıracak
Hayatla ölüm arası,
Bir bela menzil
Ey duvardan duvara anılarımı yıkan!
Sana özlemin son molasıdır bu
İsa niyetine
Çarmıha canımı yazdım
Unutulmak;
Ne zor bir kavram
Ölmeden ölümü içivermek…
Üşüyerek kaderden korkan,
Vakti geldiğinde,
Hüzünle sönen mum aleviymiş
Ölümü takdir edilen hicran
Ramazan Boran