Ne önemi var
nedenlerin, niçinlerin…
Kim olduğum çok mu
önemli, ben bile bilmezken. Nasıl bir cevap verebilirim ki ‘’nasıl’’ sorusuna
her an frekans değişebilmekteyken.
Kim bilir, belki de bir
hayalimdir ufuk çizgisinin çok ötesinde ve hayallerin gölgesinde sırra kadem
basmış bir yansımayımdır aynada kendi aksini görmeyen…
Ah, şu sorular yok mu
hani cevabı olmayan. Yoksa çoktan seçmeli bir soru muyum, cevabı son şıkta
saklı. Evet, evet: e) Hiçbiri…
Boş bırakmamalı
soruları ve asla da tahmin yürütmemeli. Olur ya, yanlışlar doğruyu götürüp,
sınav geçersiz olursa. Hangi sınav mı… Bilemem ki hangisi…İlk günden beri
girdiğim sayısız sınavlardan biri işte; hepimizin sınavı kendimize özel değil
mi…
Tamam, tamam… Belki de
sadece boş kâğıda kısacık bir komposizyon yazmalıyım kendimle ilgili: Kısa,
açık ve yalın: Bilinmezlikler ve sorularla yoğrulmuş ve bir o kadar sıkıcı.
Her birimiz satır
aralarına gizli değil miyiz, ezelden beri. Olur ya, belki bir hatıra kalır
bizden geriye. Hani bir gün çekip gidersem buralardan çok uzaklara. Fark eder mi
acaba, varlığım ya da yokluğum…
Yoksa bir hiç miyim hiç
olmadığım kadar.
Çokça olabilseydim
keşke, olabildiğim kadar…