Kelebekler çiçeklerden bir
buse ç/aldılar
Sonra öldüler
İnciler sadakatliydi
denizlere
İyice dibe vurdular
kendilerini
Gizlendiler…
Bir yıldızın göğsünde raks
ediyorken
Gümüş kanatlı bir kuş
Göğsünden vuruldu
Ve kaydı yıldızın kucağından
Kumlara gark oldu…
Tutamadı tutamadı hiç kimse
Parmaklar demirdi
Tırnaklar taş
Mecnun’un gözünden eş oldu
ona/
Bir damla yaş
Güne saplanmış hançerlerin
yeri
Kanıyordu gün batımında
Beyaz lalelerin koynuna
sızarken kan
Boyarken kırmızıya
Sızan terim de
Güneşleri ıslatıyordu
Islanıyordu damla damla…
İşte o zaman
Yine ağlayandı kalbim!
Dokunduğun ellerim değildi
Ağrıyandı kalbim…
Kelebekler çiçeklerden bir
buse ç/aldılar
Sonra öldüler
İncilere vardım
Diplere gizlendiler
Kırmızı kanatlı süvarilerden
bahsetti
Kalbim sonra
Kırılmış atlarının bacakları
Vurdular
Yoktu merhem yoktu
Yok…
Ah kalbim!
Sen artık tutunmadan git