Neydi vurulmak sahi
Hani düşen bir yaprak vardı
yıllanmış çınardan /sonbahar gelmeden!
Döne döne inmişti yere
Vurulmuştu sanki gögsünden...
Bir at vurulmuştu gözlerimin önünde
bacağı kırılmış" dediler
Sahi her kırılan vurulur muydu...
Vuruldum"demişti Bolu Beyi bir güzele
Gözlerin acısı mıydı vurulmak
Hangi kör kurşunla ölmekti
vurulmak!
Hangi yaraların acısına !
Katlanamayıp kıvranmaktı vurulmak..
Vurulunca ölür müydü insan
Vurulunca sapanla! kuşlar
Vurulunca dağ taş arz
Vurulunca çocuklar gülücüklerinden!
ölür müydü
Kırılır mıydı en acısından sahi...
Vuranlar güçlü müydü vurulanlardan!
Bilemedim...
sonra baktım ki /
Öfkeyi biriktiren avuçlar
gözün pınarlarında halka halka olmuş
yaşları tuttular...
Issızlığın sözlerinden öğrendim ki
Vurulunca gögsün çok acıyor
gögsün çok acıyor...
Ve serçeler gibi
hemen düşemiyorsun yere
...
Nilüfer aktaş zontul