Sıkılgan yalnızlıkların
uçsuz bucaksız
Nirengi noktaları
Varmakla sorumlu.
Kılıksız ve kılıfsız
düşlerin
Ebedi üzünçleri
Vakıf olamamanın
öbeğinde.
Uykusuzlukların biri
bin para
Satılmış ruhların garip
coşkuları.
Öbek öbek insan
Avaz avaz çığlıkları
Yürek burkan
Yalıtılmış gecelerin o
kör karanlığı.
Bir kez daha evet bir
kez daha
Yine, yeniden
Sonunda elveda derken…
Hırçın gönül olmadığı
kadar
Düşüngeçler çırılçıplak
Yalnız ruhların yürek
burkan
O tüy diken ıssızlığı.
Sürgüne gitti gönül
Her gece buram buram
kokusu ile
Karanlığı yalayan o
eşsiz gül.
Yazgısı buymuş, dememek
adına
Kendini saklarken o
korunaklı dünyada,
Bitiminde belirsiz ve
betimlemesiz
Kıt kanaat
mutluluklarla
Yetinmeyi öğrenmiş
olmak adına
Şükürlerle semaya
ulaşan o dualar.
Adı kadın adı erkek
Her birinin içinde
büyümemiş
Sayısız çocuk adını
haykırırken o erk.
İkilemler doğar günün
sonunda
Sonunda boşandı o
zemberek.
Çok oldu yüreğin
sürgüne gidişi
Sayısız gel gitlerin
süregelen o devinimi
Ararken o saklı beni
İşte bir düş daha nihayete
erdi.
Üşengeç onca sanrı
Deli deli savurduğum o
geri dönümsüz yankı
Duyduk duymadık demeyin
ey sefil insanlık
İçinde kaybolduğum o
umutsuz kalabalık
Ben yalnız yalanlar
kılıfsız
Düşler bitimsiz
Köşede kalmış onca
hayal istifsiz.
Hadi kol kanat ger kim
varsa sevdiğin
Bırakmamalı peşini o
düşlerin
Ne yazgı ne yanılgı
Nihayete ermeden yaşam
İzini sür o katıksız
sevilerin.