Nefretimsin!
Ey hüznüme hüzün katan, mürekkep hokkasında divitine ayrılık bandıran
Kâğıda hicran üstüne hicran nakşeden, sakın kınama beni
Nefretimsin hiç değilse sahipliğim var.
Kabul edersen alakam var.
Sana volta attım tespihim ol.
Öfke öfke büyüttüğüm, suladığım gözyaşlarımla
Terbiye ettiğim hıçkırıklarımla, budadığım hayal kırıklıklarımla
Büyüttüğüm göz nuru alın teri ile,
Kendi fermanını imzalayan idam mahkûmuyum
Cellâdım bendendir.
Uzak dursun herkes, hüzün canımdandır
Saygı duyulacak ve saygı duy
Bir emir eri gibi kabullenin içimdeki diken bendendir.
Sana yelken açtım rüzgârım ol.
Kabına sığmayan fokur fokur kaynayan kalbimde…
Tavırsa tavır restse rest hüzün bize hep rast gelir
Hoş gelir, güle oynaya gelir.
Akşam gibi iner gözlerime karanlık kesilir.
Yiter bahçedeki iğdeler kokularını kaybeder.
Dallarına alıcı kuşlar tüner karanlığımdan kanımı emer.
Sana yola çıktım karşılayanım
ol.
Nefretimsin kabına sığmayan
fokur fokur kaynayan kalbimde…
Ey adı nefret, kendi nefret, doğum yeri ve tarihi nefret
Ez cümle her şeyi nefret olan sevgili, nefretin tadını çıkart
Her şeyin en uç noktası, en son haddi
Mübalağası yine kendisi olurmuş zıddına döneceksin devam et
Çat kaşını daha bir, kır kalemini daha sert, kopar zincirini yeniden
İmzala yokluğumu milyon kez, parafla aşkımızı bitti diye trilyon kere trilyon…
Her şey tersine akacak; su zaman ve insan…
Yaşlandıkça çocuklaşmamız bundan, dibe vurdukça zirveye çıkmamız
Kötüleştikçe iyileşmemiz…
Sana düştüm tutanım ol.
Sevmiyorsun beni biliyorum seveceğini günü bekliyorum
Karanlıktayım umudum aydınlıkta, hapisteyim gözüm ışıkta
Düşteyim aklım gerçekte…
Sana çıktım sahibim ol.
Oyala beni, es geç, yok say sil beni
Nasıl olsa vakit bana doğru akacak bir nehir gibi
Bir yağmur gibi umut üzerime yağacak
Bir melodi gibi sesin içime dolacak
Sana vardım alanım ol.
Nefretimsin kabına sığmayan fokur fokur kaynayan kalbimde…
Sevincim olacaksın kabına sığmayan kırlangıç yüreğimde…
Sana yazdım bu şiiri okuyanım
ol.