Varla yok arası bir
durak
Bir mola almak adına
İsmi belirsiz ve
ötelenmiş
Sayısız insan ve mefhum
Kimi nüktedan
Kiminde peyda olmuş
hüzün
Öylesine bir sızı burkarken
için için.
Yerle bir olmuş bir
şehir
Tam bir enkaz
Adeta muharebe yeri
Engeller yığılmış önüne
Ne giren ne çıkan
belli.
Nihayete erdi gün
Eşliğinde karanlığın
İçin için yakan hüzün.
Gece ve yokluk
Çokken hiç olmak
Çoğul iken tek…
Zamanı geldi çoktan
Artık mantığın devri
Akıl ve us baş rolde
Duygulara ölüm
İşgal altında benlik
Linç edildi acımasızca
Çizildi işte rotası
özgürlüğün.
Helalimdi oysa
Haram görüldü ne varsa.
Hazır nazır idam
sehpası
Çoktan geldi infaz
saati
Son bir hamle
Hadi çekin tabureyi
Sonun başı
Kala kala tek bir darbe
Bitimin mihenk taşı.
Ne varsa can yakan
Ne ihanet ne de yalan
Eğer ki yankı buluyorsa
derinden
Bilip bilmeden
Nasıl ve neden.
Üç beş umut kırıntısı
miras kalan
Ne ahde vefa ne de neşe
Yüzlerde belli belirsiz
bir gülümseme,
O da yitip gitti
nihayetinde.
Ne yardan geçmek mümkün
Ne kendinden
Uğrar ara sıra
O vefalı hüsran.
Her bir kelime
Yürekten kopup gelen
Her bir duygu
Esir almışken ruhu
En derinden usul usul.