G  Ö Z L E R İ N
                   Zehirli hançerler taşıdım hep bağrım da. Göz göre göre, bile bile ladesler de. Aheste adımların da geçen yaşamın,  sisler içinde ki  nice baharları. Can attı; yüreğim hep isteyip durdu usanmadan göz göz bir nisan yağmuru gibi bakışların da yaşama doğmak için yeniden. Seninle bir yeni güne başlayabilseydim , renk renk kokardı çiçekler biliyormusun?
 
                        Acılar yaşamın suyu hiç tükenmezcesine. Dolaşır bir bıçak gibi tenim de. Linç edilmiş yüreğim avuçların da. Bilezik gibi kollarında denizin dalgaları uğultular da.  Hele şu denizin sabahları, seğirmesi yok mu  yüzünde.
 
                      Bak etrafına ;  gör, anla artık kayığına binmeye hazır  nasıl da  bekler durur sevdam. Dalgalarıyla süslenip girmek için gönlüne. Uçup duruyor gölgemizin sınırlarında yaşam,  dokunsana yaşamın tadına.  Nasılsa  geçiyor gidiyor, dert etme hayatı.  Dertler inan güncel birer uydurmaca. Umutlar her keresinde dev boyu, eksilmiyor hiç kimsede. İşte ondan ya hep yakarışlarım bu sevdaya. Gönlüm barut gibi sayende, dokunsan yanıp patlayacak.  Gözün, yüreğim  hasret dolu buram buram, baksan ağlayacak.
                     
                       İstersen;  sar uzaklardan şarkılarla. Ben anlarım.  Sar içinden fısıltılarla . Duyarım. Sar, korkma. Sevgi herkese lazım.  Gıdası hayatın.  Karşı çık gerekirse kurallara.  Sar… Tüm güzelliğin ve içtenliğinle. Köpükleri avuçlayıp kumlara sokmalısın. Yaşayacaksan aldırma sonu gelecek diye. Seveceksen cesurca. Tükenmesin ömrün baharın da veya yarısında.
 
                     Ağlıyorum tam ortasında bir gülün;  her akşamın yolculuğunda ki ,geceye dönüş karanlığın da öldükçe.  Beni hala ayakta tutan senin gözlerin.
 
                   Önce ellerin vardı yalnızlıklarım da hep. Şimdi açılmalı kapılar ardına kadar. Sonra gülen harika yüzün, onun arkasından gözlerin ve  incili dudakların.  Sonra … sonra çıkıp gelmeli artık her şey ve her şeyinle sen. Çıkarılmalısın  utanç ve ödlekliğini, asılmalısın duvarlarda ki çivilere. Hep yıldızlara basa basa yüründü.  Yağmurlar yağmıştı az önceleri ve indirmişti yollara çünkü.
 
                   Gözlerin. Hele gözlerin var ya gözlerin. Nerede bir çift görsem tutup onları  bir güzelce tamamladım gözlerine. Binlerce yaşasın, yaşayasın diye.  Ya sen işte sen.  Nasıl anlatılır farklılığın bilmem ki. Bak bende yalan dolan yok vallahi billahi, sen var ya sen o kadar güzelsin ki o kadar olur yani. Ve vallahi billahi baktığında yürekleri avuçluyor sanki.
 
                   Şimdi gökyüzünü katlayıp bir köşeye koyma zamanı. Şimdi bir martının uçuşunu bölüşmeli gökyüzünün o doyulmaz maviliğin de. Şimdi alıp yaracak olsalar yüreğini martıların;  çıkmalı sevgimiz
ortaya. Buradalar artık sen ve gözlerin. Yanağın da muhteşem gülücüklerinle.  Gözlerinin  ucu burada yaşamaya alışık sanki öylesine. İyi ki buradalar gözlerin ve gülücüklerin. Yoksa ne yapardı gariban biçare gönlüm. Artık ne yaşanacaksa iyi ve güzel hepsi olmalı yarı yarıya.
 
 
         
 

 
   
                     
             
 
   
 
    
 
    
 
 

( G Ö Z L E R İ N başlıklı yazı KENAN KOÇ tarafından 22.10.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu