BİR MENKIBE
Halife Harun Reşid'in üvey kardeşi
olduğu rivayet edilen Behlül Dânâ Hazretleri bir gün etrafta kimseler yokken,
Harun Reşid'in tahtını boş bulur ve geçip oturur tahta. Henüz birkaç dakika
oturmamıştır ki, sarayın inzibatları ve
hizmetçileri görüp alelacele tahttan indirdikleri gibi bir de temiz
dayak atarlar... Bunun üzerine Behlül ağlamaya başlıyor. Biraz sonra Harun
Reşid tahtına gelir . Behlül'ün ağladığını görünce, Behlül’e neden ağladığını
sorar. Oradakiler Behlül'ün büyük ve affedilmez bir hata işlediğini, yalnızca
Halife'ye ait bir makama çıkıp oturduğunu, bunun için kendilerinin de onu
tahttan indirip dövdüklerini söylerler.
Harun Reşid, Behlül'ün böyle ağlamasına üzülerek:
Böyle bir sebepten dolayı adamcağız bu kadar dövülür mü ? Diyerek inzibatlarına
ve hizmetçilerine çıkışır.
Behlül Dânâ Hazretleri :
“Adamlarına kızmana gerek yok. Ben, onlar beni dövdüler diye ağlamıyorum. Birkaç
dakika tahta çıkmakla bu kadar dayak yedim, oysa sen hep tahtta oturuyorsun. Bu
durumda yarın senin hâlin ne olacak, kim bilir ne kadar dayak yiyeceksin diye
düşündüm onun için ağlıyorum, der
Bu sözler Harun Reşid'in gözlerini yaşartır :
“O hâlde nasıl hareket edersem, kurtulurum, onu söyle der. Behlül Dânâ
Hazretleri de şu nasihatte bulunur:
“Adaletle hükmet, kimseyi incitme. halk senden memnun olup sana dua etsin.
Ancak o zaman kurtulursun.”