Ramazan ayı rahmet ve mağfiret ayı. Cuma ,bereketli gün... Cuma vakti. Cemaat
tek tük camiye giriyor. Vaiz efendi kürsüde çok önemli meselelere temas edeceğini söylüyor.
Girenlerin arasında o da var : Hızır... Hızır a.s. Genç ihtiyar kalabalık arasına onlardan
biri gibi giriyor bir köşeye oturuyor. Kürsüde Vaiz sohbete başlıyor.Biraz sonra Hızır a.s.'ın
yanına kırk yaşlarında bir adam gelip oturuyor. Cami doluyor kısa zamanda.
Adam, bir müddet sonra yavaş yavaş uyuklar vaziyette sallanıyor, ha uyudu ha uyuyacak.
Hızır a.s. adamı dürtüklüyor :
- Uyuyacaksın, mühim meseleleri kaçıracaksın be adam:
- Uyumam, beni rahat bırak.
Hızır a.s. ses etmez, ancak ezan okundu okunacak, adam da yine ha uyudu ha uyuyacak,
bir daha dürtükleyerek:
- Uyuyacaksın dedim, bak çok önemli bir mevzuyu anlatıyor vaiz efendi. Adam:
- Ben sana uyumam, beni rahat bırak dedim. Rahat bırak beni. Rahat bırak
yoksa, kim olduğunu söylersem,buradan çıkamazsın. Bu kalabalık saçında sakalında
bir tel bırakmaz.
Hızır a.s. şaşkınlık içinde susar ve gözlerini yumar boynunu büker Allah'a yönelerek:
- Ya Rabbi! Bu ne iştir ? Bu kulun benim Hızır olduğumu nereden bildi ? Bendeki listede bunun ismi yok.
Cevap gelir:
- Sana verilen listede beni sevenlerin adı var. O ise benim
sevdiklerimden.
Allah sevdiklerinden etsin. Sevmek, seviyorum demek bir iddia ; öyle ise iddianda
samimi ol sevdiğinin emirlerini harfiyen yerine getir. Hangi insan sevdiğinin arzularına karşı gelebilir ? İş sevilenlerden olabilmek.Hani
demişler ya her geceyi kadir her geleni Hızır bil .Hikmetin kimde olduğunu
bilemezsin.