Sen
gittin ya ev sessiz, doğa sessiz, kent sessiz,
Senmişsin
taş duvara nefes veren, can veren,
Sen
gittin kalem sessiz, şair sessiz, rint sessiz,
Senmişsin
gönüllere aşkla heyecan veren.
Yoksun
ya, hasretinden gönül yalnız, dil yalnız,
Duyguları
yazacak kalem suskun, el yalnız,
Kar
kaplamış yolları, sana giden yol yalnız,
Tereddütsüz
gelirim olsa yolu gösteren
Gittin
ya, oda suskun, kapı suskun, cam suskun,
Yağmur
yağsa damlamaz, üstümdeki dam suskun,
Günün
yorgunluğundan efkârlı akşam suskun,
Kavuşunca
sökülür göğsümdeki cenderen
Biri
olmalı derdin, her an biri olmalı,
En
derin bakışlarla gönüllere dolmalı,
Solacaksa
bu güller ikisi bir solmalı,
Sen
yoksan açmaz olur dalında yediveren
Sanma
huzurlardayım, yokluğun taştan ağır
Hasretine
düşmüşüm yanıp duruyor bağır
Ya
çık gel, ya da beni kendi yanına çağır
Coşari’yi
ortada bırakıp gitme ceren
İbrahim COŞAR