YÂR
Yağmur gibi damlalar düşür göz
pınarına
Kurumuş kaynakları rahmetinle sula yâr
Yönümüzü kaybedip düştük şimdi narına
Sensin yön çizenimiz göster bir pusula yâr?
Kayıp şehirler olduk çağın vebası
sardı
Kısa günün kârından cebimizde ne vardı?
Neden düşünemedik, yol uzun, vakit dardı?
Bu aciz kullarını muhtaç etme kula yâr
Yürekte merhametin izleri hiç
kalmadı
Menfi düşüncelerden nasibini almadı
Hayırlı bir düş görüp, tefekküre dalmadı
Sen bu sefil kulunu getir artık yola yâr
Gönlü çorak olanda yetişmiyor hiç
bir söz
Söze yolunu açar kalbe düşürülen köz
Her şeyi aza indir, hem kısa olsun hem öz
Sükûtun mektubunda gerek koyma pula yâr
Bu misafirhanede böbürlenmemiz
yersiz
Bir gönül incittiysek düşünmeden habersiz
Tüm çaban boşa gider, emek olur değersiz
Mahşerde muhtaç etme yamalıklı çula yâr
Sündüs Arslan Akça
Yazarın
Sonraki Yazısı