Her
gün, her an seni yazmak kokun ile olmak gözlerine bakmak seni seviyorum demek, Allah’ın bir lütfu olsa gerek ay yüzlüm… Bahar kokulum, hayatın anlamı içinde
olman hayata yeniden gülüşünle hayat katmanda Allah’ın bir lutfu olsa gerek, yoksa
hayatın inişli çıkışlı yollarında bir birimize destek olmadan nasıl çıkardık
bilmiyorum, düşünmek istemiyorum bahar gözlüm.
Hani
son baharda ağaçlar yapraklarını döker ya Allah’ın izni ile toprağa bende solan
bir yaprak gibi Allah’ın izni ile gönül toprağına düştüm sararmış halimle
yeniden yeşerdim yeniden gülüşün sarışın bakışın ile Allah’ın izni ile hayat
buldum çimen gözlüm…
Ondan
bana baktığından ben hep gülüyorum, çünkü sana baktığımda sen hep gülümsüyorsun
da ondandır Allah’ın izni ile bal yanaklım. Ben senli düşler kurarken de
yanaklarım gözlerim gülümsüyor ay yüzlüm biliyorum ki sen bana Allah’ın bir
emaneti ve lutfusun ve düş değil bir gerçeksin beni gülüşünle canlandıran
kırgın anlarımı inşa eden bir meleksin evet evet sen bir meleksin. Yoksa benim
gibi gülmeyi sevmeyi bilmeyen birisini böylesine adam eden sen evet sen bir
meleksin beni gönlüne alan gülüşü ile baharları yaşatan…
Hayata,
gülümsemeye sevmeye geç kaldım der iken tüm kırgınlıkları damarlarımda hisseder
iken beni gurur duyarak seven sen karşıma çıkmasaydın bu ben bu ben olur muydum
ay yüzlüm bahar bakışlım tabi ki olmazdım… Mutlu olmayı mutlu etmeyi bilmeyen
birine böylesine güzel sözleri söyleten Allah’ın bir emanetisin sen bana her
iki satır yazımda şiirimde sen varsın, günüme gölge düşerken sen hiç bana gölge
olmadın hep güneşim oldun, yürüyeceğim yolum adım atacağım sokağım ağladığımda
ağlamadan gönlümü sımsıcak göğsünde teselli eden sen varsın. Beni senin gönlüne bir yaprak gibi düşüren
Allah’a binlerce kez şükürler olsun, çok ağlamama üzüntüme dayanamayan Allah’ım, seni bana cennetten gönderdi. Allah
hangi kulunu kendisine teslim olduktan sonra dermansız bırakmış ki, merhameti
ile hangi kulunu sarmamış ki, ağlar iken omuzuna yaslanacağım yok der iken, Allah huzuruma gel yanımda ağla derdine derman vereyim dememiş ki… Allahu Ekber…
İçimdeki
yaraların kabuk bağladığı sızlayarak feryat ettirdiği anda şifası ile şifa
sunarak seni gönderen, cevabını bilmediğim cevapsızlık uçurumunda gezinirken gerisin
geriye dönmemenin çaresizliği ile kaybolup yok olmak ister iken, bir anda umut
bahar'larının vadisinde seni gönderen Allah’ıma şükürler olsun. İşte bu nedenle bana her sorduğunda ”neden gülümsüyorsun
sen hep der iken” işte ben bu nedenle hep sana bakar iken gülümsüyorum bahar
bakışlım, ben gülmeyeyim de kim gülsün papatyam, manolyam…
Mehmet
Aluç