Uzun süreli bir aşkın en büyük meyvesi hayallerdi. Ama kadınıma o hayallerden hiç bahsetmemiştim, o da bunlardan habersizdi. Habersiz olması kötüydü. Belki hayallerimle birlikte büyürdü ilişkimiz. Ama hayalimdeki kızımla oğlum onun hayalleriyle uyuşmaz diye kendime sakladım. Hayallerimi ve çocuklarımı hep içimde büyüttüm. Yazdım çizdim gezdim tozdum. Omzumda hayallerimin ağırlığı vardı, bir elimde kızım, bir elimde oğlum. Ben erkek çocuk hayali kurmazdım pek sen sokmuştun aklıma. Senle birlikte oğlum da gitmişti senin elinden tutup. Ve ben omzumdaki hayalim, elimden tutan kızımla baş başa kalmıştım. Önce kızım kaydı gitti ellerimden, sonra hayallerim omzumdan önüme düştü. Acıyla farketmemiştim ama hayallerime ayaklarım takılıp düştüğümde herşeyin farkına vardım. Acıların daha doğrusu yaraların üst üste kanamasının sızısını. En çok hayallerime takılıp düştüğümde canım yanmıştı. Ama ben canımı en çok yakan engeli yani hayallerimi teker teker topladım yerden kanayan ellerimle. Kanımı bulaştırmıştım o tertemiz hayallere. Temizlerdim onları elbet ama önce ellerimden kayıp giden kızımı bulmam gerek kadınım. Onu aradım her yerde. Hayallerimin arasındaki bir parkta bir köşeye saklanıp annesinin gidişini ve babasının yıkılışını görmek korkutmuştu onu. Tutacaktım ellerini ama önce ıslak olan gözlerini sildim. Üşüyen ellerini tuttum. Yıllarca onu aramıştım ve sonunda buldum onu. Fakat üzüntü yıpratıyordu insanı yaşlanmıştım genç yaşımda. Kırışmıştı yüzüm, çökmüştü gözlerim ama kızım yine küçücüktü, minicikti elleri. Onu büyütmeye çalıştım ömrümün kalanıyla ve bir gün kadınım ne oldu biliyor musun? Kızımız yazdıklarımı, hayallerimi bulmuş. Gidişini ve hayallerimi okumuş kanlı sayfalarda. Hissediyordum gidecektim buralardan ve senin bunlardan haberinin olması imkânsız. Bir kaç küçük eşya, yazdıklarımdan başka kızıma miras bırakabileceğim birşey de kalmadı galiba. Ona beni sorma, miras bıraktığıma göre çoktan gitmiş olacağım. Kefenin cebi yok derler ya yürek öyle değil içine herşey sığıyor. Küçük yüreğime seni bile sığdırdım. Gittiğinde düşmüştüm ve hayallerime kan bulaşmıştı ya işte onları da alıp gidiyorum. Yazdıklarım kızıma; kızımsa sana emanet kadınım...

Zayiat-ı Kelam 
( Miras başlıklı yazı zayiat tarafından 18.11.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu