Dokunmak.
Çok garip bir his. Karşındakinin varlığını kanıtlarcasına dokunmak. Ve hatta ilerisi sarılmak öpüşmek sevişmek. Dokunmanın da ötesi duygu alışverişinin zirvesi. Bu alışverişte alanın herşeyi, verenin ise bütün varlığını vermesi. Kalbin son
kalelerinin hercü merc olması. Ne mükemmel bir his ki karşındakinin varlığını hissedip duygularını sonuna kadar paylaşmak. Aşk... Ve aradan geçen zamanların getirdiği ayrılık. Ayrılık karşındakinin gitmesi değil sadece aldığını da verdiğini de alıp yok olması. Genel adı ayrılıktır. Özele inersek durum daha
anlaşılır oluyor. Terk,ihanet,ölüm... Farklıdır isimleri ama aynıdır acısı. Ben her ayrılık sebebini biraz tattım. Ama en sonuncusu yani
dayanma gücünün son kalesini yıkan durum var ya. öyle bir yıktı ki ayrılan o kaleyi. Geriye kül tablasındaki küller haricinde birşey kalmadı. O kadar sert bir ayrılıktı. Endülüs'ün El Hamra'dan ayrılığı gibi. Herşey gider tek tutunacak dalınız kalır ve oda kırılır ya öyle bir ayrılıktı. Dokunmak diyorduk ya işte ben en son ne zaman dokundum onu bile hatırlamıyorum. Giden herşeyi alıp gider dedim ya herşeyim gitmişti. Aldatıldım. Dokunmak bile istemedim
midem bulanıyordu. Ve bende yaşanılanları ve yaşanılacakları tek celsede terk ettim. Acıdım kanadım ama bitmedi hayat ve herşey devam etti o günlerden sonra. Kimsesiz
kaldım yaşadığım yerde. Dostlarım uzaktaydı ve etrafım düşman dolmuştu. Terapiler uyguladım kendime sigara dumanlarımla, uzaktaki dostlarımla. Sonra kalemi yıkan dokunamayacağım kişinin kahkahaları sardı kulaklarımı. Ne kadar da çabuk atlatmıştı dokunamamayı. Gerçi başkalarına dokunuyordu. Ben öyle yapamadım. Yasını tuttum günlerin. Kahkahaları diyordum dokundu kulağıma. Benim dudaklarımda ise ince kıpırtılar oldu. Çok küfür sakladım o küçük dudak hareketlerimde. Ve
sonra yazdım onu kâğıtlara. Evet kahkahaları benim kulağıma dokundu ama benimde sessizce fısıldadığım her küfür onun sol kulağına dokundu dokundukça çınladı kulakları ve çınlamaya da devam edecek. Ve bir gün ona dokunamadığım ve kahkahalarının bana dokunmasının acısıyla yazdıklarımı okuyacak. Ve o gün yazdıklarım kalbine, küfürlerim kulaklarına dokunacak. Ve beni başka kollarda görecek. Başka bir kadının bana dokunuşlarını gördüğünde gözyaşları da öpmeye doyamadığım yanaklarına dokunacak..
Zayiat-ı Kelam