Günlerden yirmi kasım sene ikibin sekiz Esaretim başladı mağlup bir sultan gibi, Seni tanımakla yâr bedenim düştü aciz Mabuduna adanmış kınalı kurban gibi.
Dün birdi bugün iki kaç gün geçti aradan Gönderdiğim selama cevap verdin oradan Kök saldın yüreğime nasip etti yaradan Yeşerdin şu gönlümde narin bir fidan gibi.
Esen yelle artınca ümitkâr cesaretim Özlemle çalkalandı sarsılmaz metanetim Tutsağınım aşkınla başladı müebbetim Düşmüşüm karanlığa çıkılmaz zindan gibi.
Zaman geçmek bilmiyor gün akşama akarken Yüreğim kıpır kıpır ay geceyi yakarken Kanadı kırık sevgim huzuruna çıkarken Hasretin dalgalanır gönlümde umman gibi.
Ne sen söyle ne de ben anlatayım bu aşkı Duyulmasın âleme saklansın gönül meşki Bilmiyorsun sevdiğim sevdamın sırça köşkü Özleminle yanıyor alevsiz duman gibi.
Karışık duygularım seven yüreğim bencil Bir çıkmaz içindeyim hicrânımla sersefil Bizâr düştüm hasretten gelip de kurtar acil Aşkın yıktı gönlümü çıldırmış tufan gibi.
Gel desem gelemezsin aramızda engel var Yıkılmaz kem talihin ördüğü çetin duvar Neylesin şu yüreğim nasıl kavuşsun Mimâr Ulaşılmaz yerdesin misâli fizân gibi.
Günlerden yirmi kasım sene ikibin sekiz Kuruldun şu gönlüme mağrur bir sultan gibi, Yüreğim söz dinlemez elinden düştüm aciz Sundu beni kapına kınalı kurban gibi.
( Kınalı Kurban başlıklı yazı MİMAREFE tarafından 8.12.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.