Aman Allah’ım!
“Bir yılı daha eskittik.” dediler, doğru mu?
Biz mi yılı eskittik yıl mı bizi, bu tartışılır.
Sahi siz eskittiğiniz yılın son günü ne yapıyorsunuz?
Biz her şartta uyum sağlayan bir toplumuz… İyi örnekleri(!) hemen alırız. Atasözümüz bile var; Düğüne giden oynar, ölüye giden ağlar. Yeni yıl geliyor ya artık bizi tutabilene aşk olsun. Hangi eğlence mekânlarında nasıl eğleneceğiz ya da evde çekirdek yiyerek televizyon mu seyredeceğiz, arkadaşlarla tombala mı oynayacağız, zengin olunca neler yapacağımızın hayalini mi kuracağız, gecenin on iki olmasını bekleyip birbirimizi mi öpeceğiz, ertesi günün tatil olmasından dolayı gecenin özgürlüğünü dibine kadar sıyıracak mıyız bilinmez artık…
Bugünlerde nelerle karşılaşacağımızı tahmin etmek için müneccim olmaya gerek yok, zira hepimiz bu hususta epeyce tecrübeliyiz.
“Haydi, seneye görüşürüz” “Bak yine bir yaş daha büyüdük,” gibi klasikleşmiş espriler(!) boy gösterirken medya ve sosyal ağ sitelerinde insanı ‘zor anlayanlar’ kategorisine koyarcasına “Yılbaşı” adı altında paylaşımlar, reklamlar, yeni yıl kutlamaları olacak. Yılbaşının kaçırılmaz indirimleri(!) başınızı döndürecek. Yılbaşı günü size muhakkak(!) lazım olacak materyalleri almanız gerekecek. Bu özel günler de olmasa esnafımızın hali perişan malum… Yeni yıl şans, mutluluk, başarı, para getirsin dilekleriyle yükselen seslere inananlar olacak. Yeni yıla girerken acemice ve yine kendimize inanarak uygulanmayacak kararlar alınacak.
Velhasıl bu yılbaşı olayı, hiç derdimiz yok gibi gündeme oturacak ve kalkmayacak.
Oysa ve ne acıdır ki ertesi sabah yani yeni yılın ilk günü -tatil dışında- her şey aynı olacak. Realist olalım; yeni yıl kimseye şans falan getirmeyecek, -zaten şans diye bir şey var mı kararsızım- getirse getirse yeni sorumluluklar, zamlar, pişmanlıklar ve bitmek tükenmek bilmeyen umutlar getirecek. Birkaç gündür ben “Yeni yıl bana mutluluk getirsin, sevdiklerimi almasın elimden başka bir şey istemem” gibi dileklerini sosyal ağ duvarına yazanlara gülümsüyorum, kardeşim… "Kendinize gelin, ne istiyorsanız Allah’tan isteyin duvardan sana fayda yok!" diyesim geliyor.
Benim için biten yıl demek eğitim öğretimin sona erdiği gün demektir. Peki, bu kadar konuştum, belki merak ettiniz, ben yeni yılda ne mi yapacağım?
İnşallah, son yıllarda yaptığım gibi Kur’an-ı Kerim okuyup bu yılın bana, aileme, sevdiklerime huzur, sağlık ve hayırlar getirmesi için dua edeceğim. Sizi de unutmam merak etmeyin, kalem dostlarım baş tacımdır.
Kısacası ve dediğim gibi biz her şeye uyumlu toplumuz… Ömer Hayyam bir şiirinde şöyle dile getirmiş bunu;
“Bir elinde kadeh bir elinde Kur’an
Ne tam kâfiriz, ne tam Müslüman…”
Yeni yılımız kutlu, her günümüz birbirinden mutlu olsun inşallah…