ÇIKTI
Usta keseri gibi hep kendine
doldurdu
Adaleti unuttu el el olmaktan
çıktı
Okşamak şöyle dursun,
yumruğunu kaldırdı
Sarmayı ıskaladı kol kol
olmaktan çıktı
Siyah içinde beyaz beyaz
içinde kara
Renkler önemli değil, önemli
olan para
Durum böyle olunca ha Paris
ha Ankara
Farkını kaybedince il il
olmaktan çıktı
Kalem ehli dizeyi kırk
yerinden pulladı
Kelamı sopa yapıp muhataba
yolladı
Laf tokuşu gaz yaptı ortalığı
yelledi
Hoş seda bırakmadı dil dil
olmaktan çıktı
Zaman diye yitirdi hicabının
izini
Ortama güncelledi aşkın
günlük yüzünü
Bülbülün nazarında kaybedince
gizini
Yaprak çamura düştü gül gül
olmaktan çıktı
Yaşamın vapurunda attık zikir
tövbeyi
Anlamadık bir türlü o
mukaddes hibeyi
Amacı örtmek idi avret denen
kâbe’yi
İtikat marazladı çul çul
olmaktan çıktı
Gönüller küçülünce diz
çöküldü minnete
Dayadık sırtımızı şefaate
himmete
Sevap günah hesabı diktik
gözü cennete
Ortalık tüccar doldu kul kul
olmaktan çıktı
Çiftci baba sohbetim can
taşıyan sağlara
Niyet kirişi kırmak
takılmadan ağlara
Gel gidelim yüreğim senin ile
dağlara
Zaten izler karışık yol yol
olmaktan çıktı
Ahmet Çiftci