Gönlümde yine başladı firak sancısı
Üşüyorum üstümden
kaldırın yalnızlığımı
Boşuna gözyaşı döktüm
cefasını çektim ayrılığın
Ayrılık yerin dibine
batsın birisi versin bana mutluluğu
Gelip geçici sanki bana
göre mutluluk
Hadsiz firaklara
yürümek beni yok ediyor
Bu firak ki akıl şuur
ile beni benden alıyor
Ebede kadar yürümek
istiyorum vuslata
Bunu kalbi yanık
olanlar anlar vuslata hasret kalan bilir
Zahir duygularım
yabancı artık bana
Ayrılık yerin dibine
batsın birisi versin bana mutluluğu
Bir ürperti esiyor
ötelerde
Vuslat mı geliyor
gözlerim yollarda
Susmak kadar bekledim
gelen yok ortalarda
Dilimi firak illerinde bıraktım
artık lazım değil bana
Nisansız iklimlerin
yaprak dökümü arasında sıkıştım kaldım
Kırdım silah gibi
kurşun sözlerin namlularını attım uçurumlara
Ayrılık yerin dibine
batsın birisi versin bana mutluluğu
Ucu yanık sevda türkümü
kaybettim yanık kokusunu arıyorum
Bir o kadar soğuk
iklimlerde bir o kadar düşsüz mevsimlerde
Zayi olmuş haziran
yapraklarının arasında arıyorum bulamıyorum
Suskunluk kadar
bağırıyorum
Feryat ediyorum
sanıyorum yanılıyorum
Akıl oyunlarının
mevsiminde şaşırdım kaldım
Bilmiyorum kim figüran
seçemiyorum
Omzumun etrafında dans
ederken firak
Kovalayamıyorum susuyorum
Şehrin gürültüsü gibi
firak yüreğimde
Davul çalıyor aydın
havasında duymuyorum artık
Her yolun başında
sonunda kaçıyorum
Çıkmaz sokaklara
varıyorum
Anladım artık kaçışı
yok
Yaşamak zorundayım firak'la umursamıyorum
Çaldıkça gönül kapımı
kırarcasına hiç duymuyorum artık ben
Duvarda paslı çivi gibi
hissizim artık gerek aklamadı duygulara
Bana yüzünü çevirene
çeviriyorum yüzünü görmeye gerek yok
Peşindeyim yelken ile
akrebin koşuyorum kalıyorum soluk soluğa
Döküyorum serpiyorum yollara
Yanarak külleri kalmış kalbimin küllerini
Ayrılıklara açılan tüm istasyonların kapılarını kapattım
Nöbetçiyim şu an kapısında
Çaldıkça gönül kapımı firak özlem gözyaşı yıkarcasına
Umursamıyorum hiç duymuyorum artık ben
Mehmet Aluç-Kul Mehmet
Firak:Ayrılık