Yine o elemli zamanlardan bir gün, yine güneþ o eski yorgunluk ve isteksizlik mecmuasýnda idi ve her þeye raðmen doðuyordu çünkü doðmaya mahkûmdu. Ama bir zaman gelecekti ki eski parlaklýk ve sevinçliðiyle doðacaktý. Ayný Peygamber Efendimiz [s.a.v] in doðduðu günkü gibi ..
Güneþin yine o eski isteksizlik tavrýyla doðmasý fazla bir zaman almadý ve Nurs köyünde o gün sebebi bilinmeyen bir kýpýrdanma ve heyecan vardý .Güneþ sanki farklý bir parlaklýk ve kývýlcým ile zuhur ediyor… Ay öyle güzel gülümsüyordu ki sanki insanlara bir müjde veriyormuþ gibi bir havasý vardý...

O gün bu büyük deðiþikliklerin elbette bir sebebi vardý çünkü o ''Ýnsanlarýn günahýna aðlayan, doðu ile batýyý kendisine hürmetkar kýlan , ve yakýn tarihimizin tek mücahidi olan Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri dünyaya teþrif etmiþlerdi .

Bediüzzaman hazretlerinin dünyaya teþrif etmesi zuhur ettikten sonra onun için elemli ve kederli günler onu pençelemeye yüz tutmuþtu ama o her þeye raðmen küçük yaþtan beri doðru yoldan þaþmamýþtý. Peygamber efendimiz [s.a.v]’ in Ona ilim ihsan ettikten sonra ise insanlara rehber olmaya çalýþmýþtýr. Çoðu zaman yanlýþ anlaþýlmýþ sürgüne vurulmuþ hapishaneler de kalmaya mazhar edilmiþtir. Çoðu kez zehirlenmiþ. Ama bunlarýn hepsi onu davasýndan vazgeçirememiþtir.

Hapishanede mahkûm iken dahi birçok talebe edinmiþ, krallarýn huzurunda eðilmemiþ. ''Bu baþ yalnýzca Allah (c.c) huzurunda eðilir'' cevabýný vermekten geri kalmamýþtýr. Ama hiçbir dünya büyüðüne dalkavukluk yapmamýþtýr.

Son olarak Nursi Hazretleri insanlara ilim ve doðru yolu öðrettikten sonra seksen yedi yýllýk ömrün sonuna gelinmiþtir ölümü her yerde gözyaþlarýna sebebiyet vermiþtir.

Allah {c.c.] Bizleri Peygamber Efendimizin ahlaký ile Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin ilmi ile þekillendirip doðru yoldan ayýrmasýn...