Soğuk hücremde intihar soluyor varlığım 
Karargâhıma Azrail sızmış can almaya kararlı 
İşkenceler ibadetime ilham kaynağı 
Izdıraba kucak açıyor ömrüm izle bitişimi 
Kim duyacak elvedasız gidişimi 
Israrla kin besledim bu vefasız düzene 
Sonsuza yol alıyorum adımlarım kararlı 
Mahşer beklesin benim gelişimi 
Dur! Gözlerime perde çekildi göremem yüzünü 
Esirgememek elimde değil günahla beslenen ruhumu 
Ver emrini karşı gelmek imkânsız sözüne 
Can damarımı keserim acımam inan kendime 
Kâinata kefaletimi şimdi kanımla ödüyorum 
Vursun yüzüme soğuk geçmişim delice 
İlahi adalette, adaletli ölüm bu işte 

Meçhule karışan insanlar keşkeleriyle gömüldü 
Evren yaşayanlardan çok, ölülerden ibaret 
Neyin garantisi olacak ömür boyu telaşe 
İbretle izliyorum onlarda bu yalana kandı 
Pişman ölenlerin mezar taşlarına; kaç asır yağmur yağdı 
Kaç mevsim onlarsız yaşandı bilebilir misin? 
Vakitsiz hüküm giydireni, birkaç cümlede tanımlayabilir misin? 
Oysa her yaşam başka bir mucizeydi 
Doğan bebeklere dilekler hep mutlu ömürdü 
Bu düzen bilmem kaç canlıyı sömürdü? 
Kaç cümlede yitip gidenleri anlatabilirsin 
Şimdi yansın bedenim, dağılsın uzaklara 
Kana bulansın hayallerim, takılsın adi tuzaklara 
Buz tutsun varlığım yüreğimde serince 
Vursun yüzüme soğuk geçmişim delice 
İlahi adalette, adaletli ölüm bu işte 

Varlığım, bu psikolojik savaşta sana ihanet diyorum 
İnan! Yaşama sevincim erken terk ettiğindendir. 
Düşüncelerime karamsar felsefe hakim 
Kuralsız düşlerimi çaresiz hadım ediyorum 
Bozkıra gece çöksün gün boyu kararsın umutlar 
Görmediğim merhamete lanet okuyorum 
İsyanlarıma birde beddua ekliyorum 
Kabul, tüm karanlıklar ondan hediye 
Bahşettiği bu hayata acılarla mahkûmiyetim istenir 
Şimdi çınlasın çanlar şiddetlice 
Laf anlatmak boşa laftan anlamayan geceye 
Vursun yüzüne soğuk geçmişim delice 
İlahi adalette adaletli ölüm bu işte 

İşaretsiz yön bulmaya çalışıyor varlığım 
Azad ettim ızdırapla yürüdüğüm geçmişi 
Boğazla şimdiye kadar geçen tarihi 
Tarihin kirli sayfa aralarında ihanet gizlidir 
Benliğimden göç eden duygulara içerliyorum 
Bir çöküş belki, ya da bir başlangıç bu oyun 
Selamete çıkmadan geleceği kestiremiyorum 
Kimliğini anlatmaktan aciz; kültür, ideoloji, felsefe… 
Toplumsal kurallara asice isyan kusuyorum 
Ben ironik düş dalgamda çırpınarak boğuluyorum 
Tüm yazılanlar çizilenler kitabeler sussun! 
Çarmıha gerilen İsa acıdan acıya koşsun 
Havarileri de ona alçakça ihanet etsin 
Ve ben acılarımla yürüyorum dikenli yolda 
Feriştahı halt etmiş bu acının karşısında 
Soylu dertlerimle ölüme susuyorum 
Azrail al canları emri yerine getir 
Sakin davran belli etmeden gizlice 
Vursun yüzüne soğuk geçmişim delice 
İlahi adalette adaletli ölüm bu işte
 

Muammer Gündüz'ün Hiç, Hiç Oldun Mu? kitabından

( Muammer Gündüz - İlahi Adalet başlıklı yazı Okur_ tarafından 10.02.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu