Ellerimizde silah, kalplerde kin olmadan
Bir gün mutlaka bir gün barıştan söz edelim
Pencereler kör pusu, yollar sakin olmadan
Çağdaşlık doruğuna varıştan söz edelim
Yarından bahsedelim endişeye düşmeden
Çocuktan bahsedelim bayramlardan, sevgiden
Kaldırın cenazeyi akbaba üşüşmeden
Sevinçten ağlayalım, gösterilen ilgiden
Beraber dinlemeli; Pir Sultan Abdal’ları
Satılmış yürekleri, nura çağırsın sabah
Uçuşsun güvercinler, elde zeytin dalları
Vakitsiz ölüm değil, umut doğursun sabah
Bir gün görmek isterim Anadolu yemyeşil,
Dağları türkü sarmış kurşun sesi yerine;
Tarlalar arasında toprak yolu yemyeşil,
Bereketle başlasın trenler seferine;
Mozaik taşı gibi rengârenk bu topraklar,
Kuzeyin horon sesi, güneyin halayı var.
Efeler diyarında özgür ölür yapraklar,
Bilinsin ki sevgiyle her işin kolayı var.
Yeter ki biraz sevgi, yeter ki biraz gayret,
Gözlerin gözlerimde dostluk, kardeşlik bulsun
Bitsin artık düşmanlık, bitsin kalbinde nefret,
Barıştan söz edelim; o günler bu gün olsun
Bilmem mi mermilerin altında yaşamak zor
Zor her gece ölümle koyun koyuna yatmak
Kendini de yakacak insanlığı yakan kor
Herkese düşen görev insanlığı yaşatmak
Coşari tam zamanı, pembe düşlerden konuş.
O muştulu gün bu gün, el ele tutsun eller
Başlasın yüreklere kardeşlikle dokunuş
Artık türkü söylesin, kin nefret kusan diller