Kıyamet kopuyordu geçilmezdi boğazdan,
Şüheda kaynıyordu; hava, kara-denizler.
Allah Allah sesiydi; çıkan, her bir ağızdan;
Ruhu uçan canlarda, nurlanmıştı benizler!..
Sulamıştı toprağı, körpe koçların kanı,
Nübüvvetten sonraydı, bu şehitlerin şanı,
Askerimizin tamdı, cûşa gelen imanı,
Bir tarih yazıldı ki, bunu kim, nasıl gizler?..
Vatan kurtulacaktı; zafer, son bir gayretti,
Mehmetçik karşısında, düşmandaki hayretti,
Ölen öldü, kalansa çaresizce seyretti,
Ey öpülesi eller, borçluyuz size bizler!..
Asuman ile cihan birleşmişti havada,
Kaymazdı ki, ayaklar; sabitti hak davada,
Mevlâ “Seyit çavuş”la düşmanları sava da;
Galibiyet kesindi, tıkanmıştı genizler!..
Dosta kapımız açık, hiç sevmeyiz kalleşi,
Dağı, taşı, ovası; hava, suyu, güneşi,
Görülmüş mü, dünyada yurdumun başka eşi?
Karış be karış taşır, Çanakkale’den izler!..