Berber koltuğunda bekleyen gençliğin,
Saçını tırnaklarıyla kazıması normaldir.
Adı üstünde, acizliğin göstergesinde gençlik,
Adı altında beyhude yaşamışlığın,
Ürkek sevinçleri bel altı kokar.
Dilinde üç beş yabancı lisan kelimesi,
Kendini adam sanır cümlesi.
Ahir zamanın boşluğuna takılırlar.
Camilerin mimari yapısındaki ustalık,
İçini dolduran insanlar kadardır.
Cami de üç kişi var.
Oysa okeye dahi dördüncü gerek.
Nasıl dört dörtlük yaşansın.
Elimdeki tespih boncuklarını dahi bilye sanan var.
Kıbleyi bilmeyenler teşbihimde kusur arar.
Ah ne kötü gidişat,
Gençliğin varlığı yokluğundan da zarar.
Nasıl kapansın yaralar.
Ah biri çıkıp da vursa dilime sansür,
Dese cümlelerinin hepsi küfür,
Ağlasam büyük konuşmuşluğuma hüngür hüngür,
Ne acı öyle değil mi?
Savunulacak ne kaldı ki,
Bir vatan var.
Onunda ucunda makamı şehitlik…