GÜZELLİK

         Kapısındayım Güzellik'in.

            Kapalı kapıların öte tarafında o var biliyorum, bu tarafında da ben varım ama ne yazık ki o bilmiyor. Bilse ne olacak ki! Beni görse gelip soracak mı? Belki de kapısını ardına kadar açacak! Belki de hiç açmayacak!

                "sen benim kayıtsız sevdiğimsin

            ben senin kayıtsız kaldığınım" diye haykırdım gecenin karanlığına. Muhatabım  perdelerini çekmiştir şimdi diye düşündüm, lambalarını kapatmıştır ve göz kapaklarını indirmiştir. Derin bir uykuda belki de beni gördüğü bir rüyadadır diye düşündüm ve o an için çok mutlu oldum. Onun hayaline gelme ihtimalim, onun rüyasına girme olasılığım bile beni bu denli mutlu ediyorsa gerisini siz getirin.  Sahiden görsem onu ölmez miyim?

            Ah be Güzellik!

            Uykuna bile adını veriyorsun.

            Senin uyuduğun saat herkesin güzellik saati oluyor.

            Senin ihtiyacın yok ama seni gören herkesin illa ki güzellik uykusuna ihtiyacı olduğu ortaya çıkacaktır.

            Cevap versene.

            Bak ışıkları tek tek yanmaya başladı evlerin. Uyanıyorlar sesime. Utanıyorum böyle uluorta haykırmaktan. Kendimi çaresiz hissediyorum. Cevapppppppp, lütfen!

            Züleyha boşuna Yusuf'a gönül vermedi. Kadınlar, Yusuf'u ilk gördüklerinde, o şaşkınlıkla, Züleyha'nın verdiği bıçakla meyveyi değil de ellerini  boşuna kesmedi. Akan kan bile Yusuf'un adını yazdı döküldüğü yere. Bu nasıl bir teslimiyet ki akan kan bile "Yusuf" diyor. Demek ki insan sevdi mi sahiden her zerresiyle sevdiğine mal oluyor. Züleyha, Yusuf'un güzelliği karşısında ellerini kesen kadınlara dönerek "Bir daha Yusuf'la ilgili dedikodumu yapacak mısınız?" diye sordu. Hepsi Züleyha'ya hak verdi ve bir daha onların dedikodularını yapmayacaklarına dair yemin ettiler. Yusuf'u görüp de aşık olmamak, insan kalbinin ve gözünün işi değildir diye düşündüler ve Züleyha'yı suçladıkları için utandılar.

            Güzellik, duyuyor musun beni? Taş duvarların ardında olman, sağır pencerelerin gerisinde durman, kör lambaların ışığı altında soluklanman beni görmezden gelmene sebep değil. Yüreğin taşsa etrafın taş duvar olsa da boş. Neden konuşmuyorsun benimle. Uzakta değilsin biliyorum. Çok yakınımdasın hissediyorum. Ama konuşmuyorsun. Sen bu kadar sağır değildin bana.

            Sana sesleniyorum ey gece, sen Güzellik'ten daha aydınlıksın inan. Onun beni duyduğundan yüzde yüz eminim. Karşıma çıkacak cesareti yok, biliyorum. Beni sevecek yüreği... "Ey gece, nedir çektiğim bu çile?" sesim ne de yankılandı durdu şehrin dar sokaklarında, yıldızlar kaçtı, ay saklandı ve karanlık bir örtü sardı her yanı. "Sen İbrahimsin çık ortaya ve etrafı gülşene çevir." dedim. Kaçmak; Nemrutların işidir, kalbi bir kerecik de olsun sevmeyenlerin ve aşık olmayanların. Oysa sen benden çok sevdin; benim seni sevdiğimden daha çok sen beni sevdin. Ey gece sana söylüyorum, Güzellik sen anla! Feryadıma daha fazla dayanamayan Gece  dile geldi: "Ey sözünü hiç kimseden esirgemeyen civan, sen bu kalp ile çok sevilirsin ama bu akılla da hiç sevilmezsin." dedi.Yanıtladım hemen:  "Sen bir ölünün gözlerine bakıyorsun şu an, iyi bak o gözlere... Nasıl da yaşam saklı!  Sen bir kekemenin sözlerine kulak veriyorsun şu an, iyi dinle o sözleri.... Nasıl da aşk saçıyor." Gece: "Bunu bana değil Güzellik'e söylemelisin. Tabi ki görürsen!" dedi alaycı bir ses ve gülüşle. Karanlığın içindeki en siyah noktayı görürsen Güzellik'i de görmüş olacaksın. dedi.

            Çok utandım, çok! Beni gören, hakkımda kafayı yemiş diye düşünür, aklını sıyırmış diye kabul eder. Kalkmış geceyle sohbet ediyorum. Gece konuşur mu? Bunu yaralılara ve yalnızlara sormak daha iyi dedim.

            Bak beni ne hale sokuyorsun Güzellik! Dünya sana da kalmaz, güzelliğin gelip geçer. Suskunluk ekiyorsun, sağırlık kazanacaksın.

            O kadar ısrar ediyordum ki! Sabır taşı çatlardı, eminim. "Ömrüne düşen bir cemre olsaydım, gözlerine düşen ışık, kalbine değen tatlı bir heyecan.... Ömrümden geçen her an, sensiz  ziyan.... İnan bana Güzellik, inan." Haykırışlarımın bir anlamı yoktu. Bulacağı bir anlam da yoktu.

            Bir pervane avare avare dolanırken karanlığın ortasında halime acımış olmalı ki dile geldi: "Güzellik, geçici olduğunu bil ve ona göre hareket et. Sürekli seni sevecek bir kalpte, ebedi genç kalacaksın. Bu adam seni gerçekten seviyor. Hani sen ateş olsan o kendisini hemencecik sana atacak ve sende  kül olacak gibi duruyor."  Herkes, her şey sanki bir masal havasında bana yardım etmeye çalışıyordu. "Pervane haklı." dedim. Gül söze girdi: "Bu adamda bülbülün tavrını görüyorum. Bülbül canını verdi yüzümü görmek için! Bu adam da sözünü dahi duymak için senin, emin ol ne gerekirse onu yapacak." Olay beni aşmıştı. Konuya dahil olan herkes fikrini söylüyordu ve hepsi ağız birliği etmişçesine benim tarafımı tutuyordu. Gece,  pervane ve gül...

            Güzellik, dinle beni:

            "sen benim mazeretsiz sevdiğimsin

            ben senin amalarla sevdiğinim"

            Taş duvar bile dile geldi bu dizlerim üzerine: "Gözlerim olsaydı ağlardım." diye. Kör kurşun konuştu: "Güzellik, hedefimsin artık." dedi. Yalnızlık ise: "Cehenneme kadar yolun var." dedi. Sessizlik: "Güzellik, sende olmak istemiyorum. Lütfen terk et mekanı mı?" dedi. Bir insan başka birisini çok severse, eğer emin olun kainattaki her şey ona yardım eder. Yeter ki kalbi olsun bu sevda, harbi olsun. O eşsiz anı yaşıyordum eşya ile. Etrafımdaki her şeyle.

            Sabah yaklaşıyordu. Ve ben derin uykumdan ezan sesiyle uyanıyordum. Güzellik kimdi çok iyi biliyordum. Rüyalarıma değin giriyorsa kaderimdir bundan sonra diyordum.

           

           

 

           

 

( Güzellik başlıklı yazı GürhanGürses tarafından 3.10.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu