Demokrasinin özünde üç temel hareketin bileşkesi vardır. Üretim hareketi, sahiplik ve iradedir. Üçü birbirini gerektiren çevrim hareketidir. Özel mülk sahipliği bunların tümünü ele geçirmişti. Özel mülk sahipliği ele geçirdiğinin bu hücceti ile yüksek basınç ya da yüksek baskı oldu. Sahiplikten yoksunluğun üzerine doğru bir belirme yaptı. Edilgen durumdaki yoksunluk, bu etkiye çoktan açıktır.
Sahipliğiniz yoksa kaale (dikkate) alınır bir iradeniz de yoktur. Pekiyi de köle iradesi nasıl ortaya çıkacaktı? Köle kendi emeğinin ve kendi emeğine sahipliğin bilincine varmakla ancak irade sahibi olacaktı. Sizin emeğinize sahip olma bilinciniz, son derece gerekliydi. Ama yeterli neden de değildi.
Çünkü emeğinin sahipliği olmayan diğerleri sizin emek sahipliği olan bilincinizin yerini; köle oluşla doldurmaya hazırdır. Bu nedenle sizin emek sahipliği bilinci ortaya koymanız boşlukta kalacaktır.
Şu halde demokrasi emeklerine sahipliğin bilincinde olanların ortaya koydukları bilinçli hareketin yeri bilinçsizliklerin emek gücü ile doldurulamayacak bir düzeye geldiği an, Mamon ister istemez sizi kaale alacaktır.
Mamon’un hücceti, sizin emeğinize muhtaçlığıyla sarsılıp yıkılıyordu. İşte emeğinizin karşılıklı bağıntılı olan üretimden gelen gücüyle katılımcı olacakların, emek sahipliği bilinci olup; ortak bir irade ortaya koymanın referansı olacaktı.
Tarihsel süreçte bir kısım insanlar Mamon sahipliği içinde olan kendi emeğini çekip almıştı. Kendi emeğini Mamon’un elinde çekip almak; köle için tam bir kölelikten kurtuluş değildi. Ama emek sahipliğiniz de Mamon karşısında pazarlık yapan bir irade durumuna gelmişti.
Böylece siz Mamon’dan kopardığınız payla tekil irade olan Mamon iradesine karşı; karşılıklı bağıllık kabul edilmiş olacaktı. Bu bağıllığın mücadele eden süreci; sürecin geleceğe doğru çekip çevrilmesi olacaktı.
Bir üretim hareketi içinde emek sahipliği bilinci ve emek sahipliği olmakla karşı güç; üretim gücünün karşı emek iradesi olanlar; o üretim hareketi içinde ayrıldığında bu ayrılmanın yeri doldurulmayacak bir süreç duruma dönüştüğü an; demokrasinin karşılıklı irade olan süreçleri kaale alınmakla birbirine karşı işler olacaktır.
Yani demokrasi yine bir "ortaklık ilişkisinin" sahipliğiydi. Bu kez demokrasi özel üretim hareketi içinde ortak emek sahipliği bilinci (sınıf bilinci) ve ortak emek sahipliği iradesiydi (sınıf bilinciydi) . Bu kez sahiplik genel ve özel üretim hareketi içindeki ortak emek sahipliğinin bilinci ve iradesiydi.
Demokrasi bilincini fitilleyen üç durumun bir arada lığı ve Mamon’cu tekilliği; kişideki kendi emek sahiplik bilinci ve iradesi olmakla; üretim hareketini, karşılıklı sekans hareketiyle koordine etmeye başlamakla dördüncü bir boyut durumu ortaya koymuştu.
Demokrasi kimi kez; kimi özel durumla; biraz Mamon ağırlıklı iradeydi. Kimi kez; kimi durumla; biraz da emekçi iradesi ağırlıklıydı. Kimi kez de dengede olma süreçleriyle, denge fren mekanizmalarına dönüşecekti.
Yağan yağmurla oluşan yağış; buhar olacak suyu destekleyip besliyorsa; buhar olan buhar bulutları da tekrar yağışın oluşmasını destekleyen geri etkileşmeli, geri iletilmeli sürecin beslenmesi olacaktı.
Geri beslenme hareketleri, bir parça süreç hareketi olmakla; birbirine olur referans aşamalarıydı. Aşamalar birbirini denetleyen birbirini kontrol eden ve birbirini gerektiren çevrim hareketiydiler. Demokrasi de mekanik olarak bundan ayrı olamazdı.
Demokrasi öznel oluşla bilinçli emek sahipliği iradesi, bilinçli kontrol süreçleri olmanın katılımcılığı içindeki süreç reostalarıyla amacına ulaşabilecekti.