Kutsal kadın, yani şimdiki deyişle kutsal fahişeler gruplar arası ilk temasın bağlacı olmuştular. Cinsel dokunumla oluşan kandaşlık bağı, kutsal kadınlar sayesinde kendi totemi sinde; dıştaki totemilere doğru açılan bir sosyal mana anlaması olmuştu. Kutsal fahişeler tarihi açıdan gerçekten de çok önemli bir kurum işlevi görüyorlardı. Ki o dönemde ne fahişe vardı. Ne fahişe sözcüğünün bir anlamı vardı. Siz neye göre kişilere fahişe diyecektiniz?

 

Bu nedenle analık sentezi ittifak içinde ilk kes çocuğun hangi totem aitlikten sayılması gerektiği sorunsalı ile belirmeye başlayan kural olmakla kendisini belli etmiştir.

 

Doğuran kadın yerli olma fikri yavaş yavaş anlam edilmeye başlandı. Kadın soylu ya da kadın yerli çocuk, kimi kez bu totem aitliğe veriliyordu. Kimi kes de karşı totem aitliklere veriliyordu.

 

Bu süreçler asla tek ti bir süreç olmayıp, açılan kapanan dalga şokları oluşla cereyan edip seçilebilen süreçlerdi.

 

Örneğin bu sürecin biraz ilerisinde artık tapınak buluşmaları yerine, karşı totem gruba gelin gitme türünde süredurumlar ortaya kondu. Karşı totem grupla temas kurup doğuran ana; kimi kes çocuğunu kendi totem grubuna getirebiliyordu.

 

Ya da karşı totem grup temasıyla doğurduğu çocuğu doğurduğu totem aitlik içinde bırakıp, kendi totem aitliği içine dönen, ilk biçim bir tür gelin gidip gelmeler de vardı.

 

Totemi yapıların, temas eden ve ittifak kuran yapılar haline dönüşmeleri içinde karşılaşılan sorunlar benzer şeylerdi. Ama çözümleri her bir grubun ve her bir ittifakların kendine özgü ya da birbirine benzer türden çeşit çeşit süreçleri olmakla, süredurumlar cereyan edip gidiyordu.

 

Köleci mülkiyet ortaya çıkana dek evlilikler yoktu. Ya da adı evlilik olmayan evlilik benzeri tekrar edişler, endogamikti.

 

Anaerkli oluş dönemli sürece giden yolda grup erkeklerinin uzun sürek avı yapmaları nedeniyle, totem alanları içinde ayrılmalarından ötürü, o grubun kadınları çok kes günü birlik totem Alan örgütleyicisi durumunda oldular.

 

Üstelik yeme içme alanı içinde meyvelerin ya da yiyecek atıklı meyve çekirdeklerinde üreyen filizleri fark edip izlekti bu süreci gözlemlemekle, bitki yetiştirici bir organizasyona sahip olmaları çok kuvvetli gerçeklik ve olasılıktı.

 

Bir grup içinde buğday, başka bir grup içinde marul ya da mısır yetiştirmeyi keşfeden kadınlar bu nedenle bereketin simgesiydi. Ve grup kadınları aynı alan içi gözlemle ve aynı fark edişi birbiriyle iletime yapmaları nedeniyle bir erk gücü olmaları pek olasıydı.  Bitki yetiştirme üzerine erk sahibi olan kadın, bu nedenle de anaerkli oluş sıfatı taşıyordular.

 

Böyle olunca anaerkil oluş bir yandan totem alan içinde bitki yetiştiriciliğinin kadın elinde bir gerçekleşme olmasının statüsü oluşuyla ortaya çıkarken; diğer yandan da, ön ittifaklı yapılar içinde kadının doğal rolü gereği ile anaerklilik ortaya konuyordu.

 

Giderek gelişen kural ve kurumları oluşmakla sistemi çevrimine başlayan ön ittifaklar içinde, bir totem grup kendi içindeki totem kandaşlar arası cinsel teması yasakladı. Bu yasak olmasa, eski totem yasadan ötürü totemi sosyal anlayışın baskı ve basıncı karşısında başka türlü ittifak etme şansları kalmıyordu.

 

Karşı totem grupla meşru birleşme yapmayı ön görmeleri içinde doğurtanı bellisiz ama doğuranı belli olmakla doğan çocuğun; doğuran kadın yerli tarafa ait totem eşler olması da, anaerkli oluşta söz sahipliği demekti.

 

( Alan Etkisi Ve Totemi Oluş 5 başlıklı yazı Bayram KAYA tarafından 11.12.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu